Geçen çarşamba akşamı Hyatt Regency Otel'deydik. CNBC-e TV, 2006 yılının en başarılı kadın ve erkek işadamlarına ödül verecekti. Geceye IMF'nin eski 1. Başkan Yardımcısı Anne Krueger, özel olarak davet edilmişti. Salon çok kalabalıktı. Bankacılar tam kadro oradaydı. Bir ara İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi ile ayaküstü sohbet etmeye başladık. Derken içeriye koşar adımlarla Vadeli İşlemler Borsası (VOB) Genel Müdürü Hamdi Bağcı girdi. Kavi'ye, 'Tanışıyor musunuz?' diye sorunca, 'Tanışmıyoruz ama kendisini tanıyorum' deyip konuşmaya başladı.
'Hamdi Bey, benim şirketim Benka Kablo, yılda 15 bin ton bakır tüketiyor. Sanayici olarak ben acaba kendi ülkemin Vadeli İşlemler Borsası'nda (VOB) niye sözleşme alım satımı yapamıyorum' diye sordu. Beklemeden yanıtı yine kendisi verdi. 'Maliye Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bir an önce bir araya gelip sınır ötesi işlemlerle belge ve kayıtta düzenleme yapmalı.'
Aileden üçüncü kuşak kablocu Kavi niye sıkılıyordu? Ağırlıklı olarak ithal ettiği bakırla ilgili hedging (çapraz düzenleme) sözleşmelerini Londra Metal Borsası'nda (LME) işlem yapan aracılar kanalıyla yaparken, NewYork Metal Borsa'sında (COMEX) yakından izliyordu.
Sanayici olarak dünyanın Galata Borsa'sından öğrendiği işlemleri artık kendi ülkesinin vadeli işlemler borsasında da görmek istiyordu. Bakır sözleşmesini alıp satarak riski asgariye indirmeyi ve maliyetleri aşağı çekmeyi arzuluyordu. Alüminyum, bakır ve nikel gibi metaller VOB'da yerini almalıydı.
Bu bir örnek...
Ancak 2007 yılı şubat ayında 2. yılını dolduracak olan VOB; bakır, alüminyum ve metalle ilgili olarak 'talebi düşük, likiditasyonu az diyerek' sözleşme alım satımı yapmanın pek verimli olmayacağını düşünüyor. Ama "Maliye Bakanlığı'nın düzenleme yapması şart" diyor.
VOB, 2 yıl önce işleme başladığı ilk gün 16 milyon YTL'lik hacim gerçekleştirmiş. Bugün işlem hacmi 2,7 milyar YTL'ye ulaşmış. 2 yılda 150 katlık bir büyüklük yakalanmış. Günlük ortalama işlem 120 milyon YTL. Yatırımcı sayısı 10 bin 400'e ulaşmış. Yatırımcı profili ilginç. Bireysel yatırımcılar ile sanayiciler VOB'u sevmiş. İhracatçılar ortalıkta yok. İthalatçılar bile ihracatçılardan daha aktif.
Dolarize olmuş Türk ekonomisinde VOB'u tercih eden yatırımcılar ise İMKB 30 Endeks sözleşmesi ile dolar sözleşmelerine odaklanmış. Pamuk ve fındık sözleşmelerine dönüp bakan yok! Zaten VOB'da işlem yapan aracılar, 2007 yılında rotayı döviz riskine karşı küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) çevirmiş. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Bu piyasaya enstrüman şart!