Geçen yıl Finlandiya, 3+ sistemine geçtiğinde 59 nükleer santralı olan Fransızlar çok şaşırmıştı. 3+ Fransa için fark yaratmıştı. Çevreciler rahatsız, sanayiciler heyecanlıydı. Avrupa'nın nükleer atık toplayıcısı Fransa, dördüncü nesil üzerinde yoğun çalışmalar yaparken ortaya 3+ çıktı.
Sonuçta 3+ 'pahalı teknoloji az atık' demek.
Bu da Fransa'nın çok işine gelmez. Fransa nükleer santral cenneti ama AB'de nükleer santrallerin sembol ülkesi Almanya. Hâlâ 'nükleer enerjiyi ve teknolojisini' tartışıyor.
Fransa ise çoktan noktayı koymuş. 'Ben enerjide bağımsız olmak istiyorum. Nükleer enerji her ne kadar tehlikeli de olsa enerjide bağımsızlığı garantiliyor' diyor. Üstelik, Almanya 1960 yılından bu yana nükleer santrallerle iç içe yaşıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre Almanya'da 17 santral 20 bin 339 megawatlık bir güce sahip. Almanya da nükleer enerjiyi istiyor ama enerjide çeşitliliğe odaklanmış. O yüzden kamuoyu yıllardır 'temiz ve güvenli enerji' sorgulamasını yapıyor. Siyasetçiler de, sokaktaki adam da tartışma halinde. Başbakan Angela Merkel, seçim döneminde açık açık bu tartışmalara katılmayarak 'kaçak güreşti.'
Bugün, Başbakan olarak aynı tavrı sürdürüyor. Başı Yeşiller'le dertte. Onlar boş durmuyor, bastırıyor. Kulislerde ise Almanya'nın nükleer teknolojisinin bir bölümünü satmak istediği konuşuluyor.
Türkiye, Almanya için iyi bir pazar. Almanya ise nükleer enerjide sembol.
Bunun iki nedeni var:
Birincisi, Alman sanayici nükleer enerji kullanıyor.
İkincisi, enerji ve teknoloji üretiyor. Üstelik nükleer enerjide çok tartışılan ve çevrecileri ayağa kaldıran nükleer atıkları kendi ülkesinde tutmuyor. Fransa'ya gönderiyor.
Almanya'nın en büyük nükleer teknoloji üreten şirketi ise Siemens... Boş durmuyor!!! Rakibi GE'yi yakından izliyor. Enerji ihtiyacının patladığı ülkelerde lobi çalışması yapıyor. Çin ve Hindistan'da enerji altyapı ihalelerini almaya çalışıyor. Asya pazarına çok önem veriyor.
Asya Yatırım Bankası'nın son yayınladığı verilere göre, önümüzdeki 10 yıl içinde Asya'da altyapı için 3 trilyon dolar harcanacak. Bu yatırım pastasından en büyük dilimi enerji yatırımları alacak.
Peki, 2020 yılına kadar 128 milyar dolar enerji yatırımı yapmak zorunda olan Türkiye ne yapacak?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı analizler yapıyor, kaynak çeşitlemesine gidiyor. Nükleer enerjiyi teşvik ediyor, nükleer teknolojiye sahip olmak için çaba harcıyor. IMF programı nedeniyle yatırım yapamıyor, nükleer enerji yatırımı için özel sektörü teşvik ediyor.
Nükleer Enerji Yasası Bakanlar Kurulu'nda imzalandı ve Meclis'e gönderildi. Teşvik sistemi hazırlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer santral yapımı için "şirketleri değil, ülkeleri yarıştıracağız" diyor.
Yarışacak ülkeler belli: Fransa ve Almanya.
İşte bugün Türkiye'ye gelecek olan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in koltuğunun altındaki en önemli dosyalardan biri nükleer santral. Merkel, konuyu Türk yetkilileriyle görüşecek. Önümüzdeki hafta ise Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) Enerji Komisyonu ile Enerji Bakanlığı yetkilileri yeniden bir araya gelecek. Çerçeve çizecekler.
Duyurulur!!!