Başbakan Erdoğan, "Bana dua et" dedi. Perşembe akşamı Erdoğan, MİAD'ın ( Malatya İşadamları Derneği) düzenlediği "Sevgi evleri" projesinin tanıtım yemeğindeydi.
Salon hınca hınç doluydu. 300 kişilik yere 1000 kişi tıkışmıştı.
Erdoğan'ın "elini öpme yarışı" sürüyor, dert anlatma kuyrukları uzuyordu.
İçki ve sigara yasak!
Yağcılık serbest...
Davette gündem kimsesiz çocuklardı. Malatyalılar, Malatya Çocuk Esirgeme Kurumu'nda yaşananları unutmamışlar, "Sevgi evleri" projesi kapsamında yapılacak 12 villanın 4'ünü yapmaya talip olmuşlardı.
Proje güzel ve anlamlı. Başbakan, eşi Emine Erdoğan ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile birlikte geceye katılmış, işadamlarının çemberi altında nefes almaya çalışıyordu. Malatyalıların çoğu tekstilci, KDV indiriminden Başbakan'a yakınıyorlar. Başbakan da dinlemekten yemek yemeğe fırsat bulamıyordu.
Biz sıkıldık...
Kalkıyoruz, Başbakan kalktığımızı görünce, "Hayrola gidiyor musunuz?" diye sordu.
"İşiniz zor. Sıkıldım; gidiyorum" deyince " bana dua et" dedi.
Erdoğan, beni görünce hep aynı temenniyi dile getiriyor, hep "dua et" diyor.
Başbakan sıkılmış, yorgun... Biz de sıkıldık.
Merkez Bankası atama haberlerinden, dondurulan AB yolculuğundan, Ankara kaynaklı pişmiş haberlerden sıkıldık.
Sorulacak sorular vardı; sormadık. Gecenin özeti, Türkiye değişmiyor. Yapısal dönüşümü yapamıyor.
Görünen manzara söze gerek bırakmıyor!