Pazartesi, ülkemiz için tarihi bir gün...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yemin ederek Türkiye'nin ilk başkanı olacak ve yeni sistem için yola çıkılacak. Yeni sistemden beklentimiz gayet net: Güçlü liderlik, hızlı-etkin karar süreçleri ve değer üretmeyenlerden, vesayetlerden kurtulma...
Değişim, daha iyi bir yarın uğruna, dünü geride bırakmaktır ve biz şimdi bunu yapıyoruz.
Dünü inkâr etmeden, geride bırakıyoruz. Çünkü daha iyi bir yarın beklentimiz var ve artık kullanışsız hale gelen yapıları, yenileriyle değiştiriyoruz demektir.
İnsanın önce zihni değişir fakat hayatı alışkanlıklar yönetir. Yeni sistemin başarısı, değişen zihin yapımızın gerektirdiği yeni alışkanlıkları, fersude olmuş alışkanlıklarımızın yerine koymaktır.
Buna, "aktivasyon enerjisi" diyoruz.
Daha üst bir dengeyi tesis için mevcut dengeyi bozuyoruz. Sistem, sub-optimal (vasat altı) yapıdan daha verimli yapıya ulaşana dek geçen sürenin tanımıdır aktivasyon enerjisi...
Eğer bu dönemi yönetebilirseniz, dönüşümü başarır, umulan faydayı garanti edersiniz.
Biz tam da bunu yapacağız. Yeni yolda 16 bakanlık ve yetkinlikler katmanı, pek çok farklı kabiliyeti sisteme dâhil ediyor. Hızlı, etkin, güçlü karar süreçleri vaadi var. Bu yeni yolu benimsedik ve sandıkta onayladık.
Şimdi bütün gözler, Başkan Erdoğan'ın ardında yürüyeceklerin kimler olacağında...
Bilgelerin sözüdür; eski yolda yeni ayakkabı israf, yeni yolda eski ayakkabı ziyandır.
Olması gereken yeni yolda yeni ayakkabıdır. Yeni ayakkabı, Başkan Erdoğan'ın hızlı, güçlü, etkin temposuna ayak uydurabilecek kadroların ifadesidir. Zira kem alât ile kemalât olmaz.