Türkiye, dünyanın mega proje şantiyesi gibi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünyanın 10 dev projesinden 6'sının bizde olduğunu hatırlatıyor ve başkanlık sisteminin özellikle çerçevesini farklı oluşturacağı bir dönemden söz ediyor.
Sürdürülebilir yüksek büyüme, Türkiye'nin ısrarla korumaya çalıştığı tutum... Yetmiyor, zıplayarak büyüme gereği de ortaya çıkıyor. Artan küresel gerginlik ve ülkemize karşı açılan cepheler dikkate alındığında, buna mecburuz da...
Proje bazlı teşvik sistemiyle 19 firmanın 23 projesi, inşaat vinçleri kadar fabrika bacalarının da yükselmesi gayretimizi somutlaştırdı.
Dünyanın 10 dev projesinden 6'sının bizde olması, bana göre önümüzdeki dönemde zıplayarak büyümenin işareti gibi algılanmalı...
Zıplayarak büyüme, sürdürmeye çalıştığımız %7-9'luk hızın da ötesine geçmeyi, küresel arenanın dev şirketlerine de talip olmayı gerektiriyor.
Misal fındık tarımında 400 bin ailenin yılda 2.5 milyar $'lık gelirini %5-7 artırmak yerine, bizden aldığı fındıkla yılda 13 milyar euro ciro yapan yabancı dev şirketi satın almayı kast ediyorum. Bunu çikolata ve bisküvi devlerini alarak gösterdik zaten.
Seçimin ardından tamamlanacak olan başkanlık sisteminin yönetimdeki sürat ve etkin karar alma süreçleri, son derece gerekliydi. Zira sürdürülebilir yüksek büyüme yanı sıra bölgedeki barışın tesisi ardından doğacak olan "barış ekonomisi" ülke kaynaklarının tamamını harekete geçirecek, zıplayarak büyümeyi gerektirecek enerji barındırıyor.
Daha önceleri masaya oturtulmayan, barışların ardından yeniden inşa döneminde en fazla taşeron olarak tanımlanan ülkemiz bu defa masaya oturacakları belirleyecek etkin noktaya geldi. Son Suriye bombalamasına İngiltere ve Fransa desteği, bu masaya davet edilme dilekçesi niteliğindeydi.
Barışın ekonomisi Türkiye'yi zıplatacak, bu kesin... Mega proje pratiğimiz de bunu sağlayacak kabiliyetleri geliştirdiğimizin göstergesidir. Bu, daha da kesin...