Avrupa'ya kara günler için IMF koruması şart... Bu öneriyi bizzat IMF Başkanı Christine Lagarde yaptı: "Euro bölgesi ülkelerinin ileride ekonomik çöküşlerden korunmaları amacıyla bir 'Kara Gün Fonu' kurulmalı."
Lagarde'ın gerekçesi, küresel ekonomideki zorlu engellerin doğurduğu tehditler... Popülizmin yükselişi, korumacılığın dar görüşü... Bütün bunlar bir sonraki ekonomik çöküş için Avrupa'ya IMF korumasını gerekli kılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Varna'daki Türkiye-AB zirvesinde, Avrupa'nın bize olan "ihtiyacının" altını, bir kez daha çizdi. Bu, son derece yerinde bir uyarıydı zira AB, kendini yenileyemeyişin girdabında çırpınıyor.
18 Mart'ta Çanakkale'de Erdoğan'ın geniş yankı bulan sözü şuydu: "Bize hasta adam deniliyordu. Evet, bize hasta diyenler şimdi hasta oldu." Avrupa'nın küresel ekonomide sistematik alan kaybı, bu hastalığın, kalıcı olduğunun işareti...
Bize önerdikleri Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Türkiye'nin artan jeopolitik önemi ve Pasifik Yüzyılının giriş kapısı olmamızdan kaynaklanıyor. 55 yıldır kapısında beklettikleri Türkiye bugün, "caddedeki tek dükkân sen değilsin" diyor ve bunun gereği olarak "Kuşak-Yol Projesi" dahil, yeni küresel ittifakların içinde yer alıyor.
Yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa'nın eski kafalı AB bürokratları, kendi ezberleri içinde "kara günü" olabildiğince ertelemeyi düşünürken, serbest dolaşımdan vizeye, mülteci yardımından tam üyeliğe dek her alanda "almayız, alamayız" teranesinde...
Lagarde'ın önerisi, bana göre "gerekli" ama "yeterli" değil. Çünkü Avrupa'nın kara gün dostu, IMF'den önce Türkiye'dir. Hâkimi olduğu kritik coğrafyada, doymamış pazarları kontrol eden, yumuşak güçleriyle etrafında istikrar unsuru haline gelen Türkiye... Lagarde'a düzeltme; "Avrupa'ya Türkiye koruması şart."