200 ülkede, 377 bin çalışanıyla 83 milyar euroluk gelire ulaşan dünya devi Siemens, 162 yıldır Türkiye'de de faaliyet gösteriyor. Geçen yıl rekor düşük fiyatla gerçekleşen YEKA ihalesini de kazanan konsorsiyumda yer alan Siemens Gebze'deki Ar-Ge merkezinden Siemens dünyasına inovatif katkılar sağlanıyor. Maserati ve Adidas gibi dünya devlerini dijital hayata geçiren Siemens aynı zamanda, sanal ortamda herhangi bir fabrikanın, ürünün ya da üretim hattının "Dijital İkizi"ni kurabiliyor. Böylece hem dijital üretime geçiş yaptırıyor hem de kişiselleştirilmiş (butik) üretimin yaygınlaşmasını sağlıyor.
STADA ÇÖZÜM
Bayern Münih'e teknoloji desteği veren Siemens'ın konuğu olarak, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi mücadelesini izlemek üzere Allianz Arena Stadı'na geldik. Maçın oynandığı stadyumda da çok sayıda Siemens çözümü kullanılıyor. Örneğin, Siemens imzalı trafik yönetim sistemleri sayesinde Allianz Arena Stadı'na giden yollarda trafik sorunsuz akabiliyor. Siemens Global Fabrika Bölümü CEO'su Jan Mrosik, sahanın sürekli yeşil tutulması için Greeneeper uygulamasını kullandıklarını vurguluyor.
'Dijital İkiz' teknolojisi ile gerçek dünyayı sanal ortama taşıyan Siemens, bu teknolojiyi, ürün portföyünün 'Dijital İkizi'ni oluşturarak kullanıyor. Nesnelerin üzerine yerleştirilmiş sensörlerden gelen verilerle fiziksel bir üretimin bire bir kopyası dijital ortamda simüle ediliyor ve tam olarak hazır olunduğunda gerçek üretime geçiliyor.
Dijital İkiz teknolojisi ile üretim anlayışına yeni bir soluk getirdiklerini dile getiren Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Hüseyin Gelis, "Siemens'in Dijital İkiz teknolojisi sayesinde şirket ve kurumların araştırma, test ve üretim süreçleri çok daha hızlı, verimli ve ekonomik hale geliyor. Bugüne kadar bu teknolojisini kullanarak gerçekleştirdiğimiz dijitalizasyon projeleri ile, şirketlerin hızlı ve ucuz sanal testler yapmasını, hatta yeni ürün geliştirme ve pazara çıkış sürelerinin kısalmasını sağladık. Siemens'in Dijital İkiz teknolojisi ile dijital üretime geçilebilirken, butik üretimin de gelişmesini, giderek yaygınlaşmasını sağlıyoruz" dedi. Siemens'in Maserati fabrikasında gerçekleştirdiği dijitalizasyon projesi bu anlamda iyi bir örnek teşkil ediyor. Maserati'nin Ghibli modelini ürettiği fabrikasında gerçekleştirilen dijital dönüşüm sayesinde yeni ürün geliştirme süresi yüzde 30 kısaltıldı. Ürünlerin pazara çıkış süresi ise 30 aydan 16 aya düşürüldü. Bu sayede üç kat daha fazla araç üretilebiliyor.
TURKCELL'LE ÖNEMLİ İŞBİRLİĞİ
Siemens'in dijitalizasyon konusundaki başarı hikâyelerinin Türkiye'de de hızla çoğaldığını belirten Hüseyin Gelis, "Turkcell ile hayata geçirdiğimiz dijital işbirliği ile nesnelerin interneti teknolojisinden yararlanıyoruz" dedi. Bu işbirliği ile Siemens'in Türk mühendislerinin geliştirdiği yazılım, Turkcell'in Akıllı Ev Platformu ile entegrasyon sağlayacak. Bu da yüzde 30 enerji tasarrufu getirecek.
SABANCI: RAHMİCİĞİM ÇOK YAKIŞIKLISIN
Türkiye'de ilk görüntülü telefon görüşmesi 1995'te Siemens teknolojisi ile gerçekleşmişti. 1995'teki bir fotografı gösteren Gelis ilginç bir anekdotu anlattı: "İlk görüşmeyi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç'a yaptırmıştık. Sakıp Bey'in ilk sözü 'Rahmiciğim çok yakışıklısın' olmuştu." Siemens'in Türkiye'yi inovasyon üsleri arasına aldığına vurgu yapan Gelis, "Bu yıl Ar-Ge harcamalarımız yüzde 25 artarak 34 milyon euroya çıkacak" dedi.