Benim için bu konu çok açık ve net: Faiz sebep, enflasyon neticedir. Şu anda yine her şey ortada... Enflasyon, çift haneli rakamdan tek haneye inmiş değil. Bu mantıkla, bu kafayla gidildiği sürece inmez de.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisine eşlik eden gazetecilerle The Westin Excelsior otelindeki sohbet toplantısındayız.
Erdoğan, ekonomiye dair tespitini hatırlatıyor.
Şu anda yüzde 16, 17, 18, hatta 20'nin üzerinde faiz uygulayan bankalar var. Bunların olduğu bir finans sektörü içinde, bir bankacılıkta, yatırımcılar nasıl olacak da işin içine girecek? Bu şartlarda istihdam nasıl düzelecek?
Bu, hayati sorunun bir başka boyutu işsizliğe varıyor. Yatırım olmadan istihdam olur mu, olmaz, olmayacak.
Doğrudur. Dinamik ve genç nüfusa sahip Türkiye, her yıl 600 bin yeni iş pozisyonu açmak zorunda ve eğer yatırım yoksa bunları nasıl başaracağız?
Ekonomi, bütüncül bakışla yönetilmesi gereken bir alandır ve ağaçlara takılır kalırsanız, ormanın tamamını göremez, nereye doğru evrildiğini anlayamazsınız. Gençliğimizle övünmek bir şeydir ama bu gençliğin dinamizmini ekonomiye katmak, daha değerli bir şeydir.
Bunun da yolu, yeni istihdam alanı açmak, hâlâ çift hanelerde direnen işsizliği makul düzeye indirmekten geçer. Üretimi taçlandırmak, yatırımı özendirmek bu açıdan hayatidir. Teşvikler tamam ama içimizde üretim ve yatırım ateşi olmadan bunu sağlayamayız.
İçinde yatırım ateşi olanlarımızı da mevcut faiz sistemi içinde soğutuyor, üretimden beri tutuyoruz. Yüzde 20'lerle alınan kredinin döndürülmesi zor olduğu gibi, neticede finansmanın yükü tüketicinin sırtına biniyor.
Finans sistemi, ekonominin kan dolaşımı ise faizin bu süreçte belirleyiciliği, yıkıcılığı da birlikte düşünülmelidir.
Yüzde 30'lara varan banka kârları iyi olabilir. Ama olaya kâr maksimizasyonu gözüyle bakanların akılda tutmaları gereken, Türkiye optimalini dışlayınca ekonomi sağlığını kaybeder.
Amerikalı komedyen Bop Hope "Banka, ihtiyacınız olmadığını kanıtladığınızda, kredi alabileceğiniz kurumdur" der. Hele ki bu banka, Türkiye'de ise... Neredeyse sıfır risk ile bankacılığa öylesine alışmışlar ki verdikleri kredinin 2-3 katı kadar teminat talebini "normal" sayabiliyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sohbette verdiği bilgiyi yineliyorum:
"Ben arkadaşlara açıkça söyledim.
Birinci derecede Merkez Bankası ve BDDK, ondan sonra da devletin bankaları burada aktif rol almak zorunda. Siz aktif rol almadıktan sonra, öbürleri istediği gibi at oynatır." Başlıktaki sorunun cevabı net:
Yatırım olmadan istihdam olmaz.
Enflasyon bahaneli mevcut faiz düzeneğiyle de yatırım olmaz. Gözümüz şimdi Merkez, BDDK ve devletin bankalarında...