DEVRİM İlk otomobilimiz.
1961'de 4 adet üretildi. Ankara Hipodrom'da resmi geçitte görücüye çıkardık; garajda yürüyen Devrim burada yürümedi, "benzin koymayı unuttuk" dendi ve ancak birini kurtarabildik, Tülomsaş Müzesi'ne terkettik... Ancak 2017'de 5 babayiğit ile yeniden deniyoruz.
ANADOL 1966'da üretmeye başladık, ticarisinden yarış tipine (Böcek) dek pek çok modelini ürettik, Anadolu yollarıyla dolup taştı ve bir sabah "kaportasını eşek yiyor" manşetini attık, medya linciyle tarihe terkettik.
HÜRKUŞ Vecihi Bey, 1925'te "VECİHİ K VI" adlı kendi imalatı uçağını uçurunca önce askeriyeden sonra da cemiyetten uçuruldu, İstanbul-İzmir uçuşu ardından 15 gün ev hapsinde tutuldu, cenazesinde dahi bu mucit beyefendiyi terkettik.
DEMİRAĞ 10. Yıl Marşı'nda "Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" dedirten girişimcimiz, 2.500 km ray döşemekle kalmamış ürettiği uçakları ihraç edecek kadar güçlenmişti.
Sonra uçaklarıyla birlikte kendisini tarihin tozlu raflarına terkettik.
KARAKURT İlk lokomotifimiz.
1961'de raylardaydı. Eskişehir CER atölyesindeki 22 mühendisimizin göz nuru el emeği ve ülkemizin gururuydu.
Daha sonra "burada üretilmişi var" dendi ve bizler yapıp işlettiğimiz Karakurt'u da bir gar kenarına terkettik.
MARMARA 1 ROKETİ
Tasarımcısı Kirkor Divarcı ve yurtsever bilim heveslisi gençler, Bandırma Füze Kulübü olarak; Rusların Sputnik'i uzaya gönderişinden 1 yıl sonra 1962'de ilk roketimiz Marmara 1'i uzaya fırlatıyorlardı.
Derken bir sabah uzaya dair bütün tasarımları, faili hala meçhul yangınla küllere terkettik.
DİĞERLERİ Yerim bitti öfkem bitmedi. 1633'te Lagari Hasan Çelebi'nin roketine, 1880'de Sadabad'daki sünnet düğününde Haliç'i alttan geçen ilk denizaltımıza ve benzer yüzlerce mucidin mucize başarılarına değinemedim bile.
Uzun uzun okuyun diye kısa yazdım.
Son sorum şu: Yapabiliyor, işletebiliyoruz ve nedendir bilinmez terk ediyoruz.
Sahi biz neden böyleyiz?