Doğru ya da yanlış olup olmamasından bağımsız olarak bir şey tekrarlandıkça, insana doğru gelmeye başlar. Medyanın bu gerçeklik oluşturma fonksiyonu, algı operasyonlarının dinamiğidir. Tam da bu yüzden medya, hizmet ettiği gerçeği (veya yalanı) yüceltir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Huber Köşkü'nde medya temsilcilerine verdiği iftardayız. Medyanın Türk demokrasisine verdiği katkıdan dolayı bizlere teşekkür ediyor ve "özellikle bir ricam şudur" diyor: "Ne konuşuyorsam, aynı şeyi konuşmak zorunda değilsiniz ama bir şeyi özellikle rica ediyorum."
- Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde bana göre diğerleri teferruattır. Buna bizim dikkat etmemiz lazım.
- İşte şu anda dağlarda olanlarla dağlara kaçırılanlar ve onların verdiği desteklerle ülkemizi hâlâ karıştırmanın gayreti içinde olanlar, ekonomide ciddi bir sıçramanın işaretlerinin ortaya çıktığı bir dönemde bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yoktur.
- İşte ilk çeyrekte %5 gibi bir büyümenin yakalandığı Türkiye, artık 2017'yi çok daha farklı şekilde inanıyorum ki oranlarını yükselterek gerçekleştirecektir. Koşuyoruz, koşturuyoruz, daha iyi bir yere varacağız. Tabii bu da bize yetmiyor, çünkü 2023 hedeflerimiz çok büyük.
Medyanın bu hedefleri yakalamada morallerin yüksek tutulması için yardımına işaret ediyor Cumhurbaşkanı; "burada moral denilen bir olay var. Halkımızın morallerinin yüksek tutulması sizlerle beraber olacaktır.
- Gerek yazılı gerek görsel medyada halkımız bu enformasyon kanallarının kendilerini teşvik edici mahiyette olduğunu gördüğünde inanıyorum ki herkes işine çok daha farklı sarılacaktır.
- Sizler bu işin bilgide inanıyorum ki lojistiği durumundasınız ve bunu psikolojik olarak vermek halkımızı çok daha farklı bir yöne doğru götürecektir. Bunun yanında da özellikle yatırımcılarımızı teşvik edecektir.
3 tarafı deniz, 4 tarafı sorunla çevrili bu coğrafyada, artan jeopolitik önemi ve geliştirdiği yeni kabiliyetlerle yükselen gücüyle Türkiye, her türlü moral yıkıcı saldırının da boy tahtası durumuna gelmiş bulunuyor.
Medya olarak bizlerin bu süreçte haber, yorum, fotoğraf, Twitter, diğer sosyal medya üzerinden neyi "manşete" çekeceği, son derece önem kazanıyor. Her gün "ekonomide yaşanan sıkıntıları" abartarak yineler fakat başarıları görmezden gelir veya küçümsersek, kamuoyu buna göre oluşur. Oysa yolunda gitmeyenleri hakkaniyetle duyurmanın yanında hak edilmiş başarıları saklamayıp kamuoyu ile paylaştığımızda, halkın morali yükselir, beklentiler olumluya dönüşür.
Neyi konuşursan, onu büyütürsün... Sorunları görmezden gelmek değildir bu... Ancak 7/24 olumsuzluk pompalarsan, olmayan krizi medya üzerinden oluşturursun. Bu kritik zamanda, bu kritik coğrafyada medya olarak bizim moralleri yüksek tutmadaki hayati rolümüz budur...