Biliyorum, iki farklı kısaltma ve işin erbabı değilseniz, zihninizde karşılığı yok gibi. Fakat iddiam şudur ki yakın gelecekte bu iki kısaltma tıpkı "IMF" veya "BM" gibi dilimizde yer bulacak. Uzatmadan açılımlarını yazayım: OBOR; One Belt One Road, ECO; "Economic Cooperation Organization."
Peki, neyi anlatıyorlar? OBOR, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslamabad'da "modern bir İpek Yolu projesi oluşturuyoruz" dediği, Demir İpek Yolu'nun "tek kuşak, tek yol" ifadesi.
ECO ise Türkiye'nin başat aktör olarak yer aldığı, Türki cumhuriyetlerin de aralarında bulunduğu, Afganistan, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın oluşturduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı...
"Kuşak (Belt)" kavramı ile Orta Çin'den başlayıp, Orta Asya üzerinden Moskova, Rotterdam ve Venedik'e uzanan karayolu, demiryolu, petrol ve gaz boru hatları ve diğer altyapı projelerinden oluşan bir kara ulaştırma ağları bütününden söz ediyoruz. Tek bir rota yerine Asya-Avrupa yönünde kara köprülerinden oluşan koridorlar; Çin-Moğolistan-Rusya, Çin-Merkez ve Batı Asya, Çin-Hindi Çini Yarımadası, Çin-Pakistan, Çin-Bangladeş-Hindistan- Myanmar söz konusu...
Türkiye, bu koridorlar içinde yer alan ve "Orta Koridor" olarak adlandırılan Çin- Merkez ve Batı Asya Koridoru üzerinde...
"Yol (Road)" kavramı ile denizyolu kastediliyor ve bu kapsamda Güney ve Güneydoğu Asya'dan Doğu Afrika ve Akdeniz'in kuzeyine kadar uzanan deniz bölgesinde planlanmış limanlar ve diğer kıyı yapıları ağından bahsediliyor.
Kuzeyden güneye, doğudan batıya dünyanın orta yerindeki Türkiye'nin artan jeopolitik gücü ve küresel önemini anlamak için bu projelerle yakın gelecekte sağlanacak yeni zenginlik alanlarını düşünün... Kurala uyan olmak yerine kural koyan ülke olma yolunda yapmamız gereken, bu bilinç düzeyine ulaşmak... Gerisi, İpek Yolu'nun modern versiyonunun parçası olmak ve yeni ekonomik işbirliklerinin oyun kurucusu kalmakla geliyor zaten...