Hiçbir zihin; duymak istemeyen kulak kadar sağır, görmek istemeyen göz kadar kör olamaz… 5 milyon kişinin katıldığı Yenikapı Demokrasi ve Şehitler Mitinginin dünyaya gönderdiğimiz görüntülü mesaj ile Batı, "inkâr" ederek baş etmeyi seçti. Bu dünya rekorunu ya görmezden geldi ya da "yüzbinler" diyerek küçümsedi.
Daha da beteri; sosyal medyada dünya çapında baş gündem olan Yenikapı'ya ait görseller ve ifadeler sansürlendi, sistematik silindi, milyonlarca paylaşım yok sayıldı.
Bu süreçte içeride asker üniforması giymiş haydutlarını tepelediğimiz FETÖ'nün dışarıdaki lobi militanları etkili oldu. Uydu gördü ama Batı kördü. Ancak gün, bunlardan şikâyet günü değil, tedbir geliştirme günüdür.
Her birimiz sosyal medya ile dünya çapında yayıncı fakat izleyici kitlesinin sınırlı olduğu insanlarız. Her birimiz cebimizde bir matbaa, bir radyo istasyonu, bir televizyon stüdyosu taşıyoruz aslında…
Cep telefonlarımız üzerinden Yenikapı'daki dünya rekoru katılımı, olabildiğince paylaşmak, özellikle yabancıların yoğun olduğu grupları bu paylaşımlara eklemek gerekiyor.
Bizlerin birbirimizi ikna etmeye ihtiyacı kalmadı. Şükür ki partiler üstü tutumumuz ve bayrağımız altında vatan diliyle bütünleştik. Ancak 15 Temmuz'da halkın gücü tankın gücünü nasıl durdurduğu öykülerini yabancılar bilmiyor.
Bu açıdan meydan nöbetlerimiz yarın sona erecek olsa da Türkiye'nin imajına hasar saldırılarına karşı cep nöbetlerimiz sürecek. Bunun da yolu, darbe lobisine cebimizden direnmek, Yenikapı'larımızı, Ömer Halisdemir'lerimizi, demokrasi zaferimizi uluslararası kamuoyuna yayınlamaktır.
Tankları durdurabiliyorsak yalanı da durdurabiliriz. Bedenimiz meydanda, parmağımız sosyal medyada; darbeci haydutlara engel olabiliriz. Mesela twitter, facebook, Google plus, linkedin, tumbir gibi sosyal medya platformları üzerinden yapacağımız bütün paylaşımları #TurkeyUnited ifadesiyle bitirebiliriz.
Sosyal medyayı en fazla kullanan toplumlar arasında isek bu gücümüzü, darbe lobisine karşı direnirken neden kullanmayalım…