Olmalı mı? Neden olmasın? Eğer uzay yeni zenginlik alanı ve fetih coğrafyası ise orada Türkiye'ye yer olabilir, olmalı, olmak zorunda…
Mars nereden çıktı? Şuradan çıktı; Kızıl gezegen Mars'ın (Merih) fiziki haritası tamamlanalı 2 yıl oldu. NASA'nın binlerce uydu fotoğrafı ve sondaj cihazlarıyla derlediği haritayı paylaştığımda dünya görüntüsüne alışık olanların tepkisi; "Türkiye nerede?" olmuştu.
Aslında bu ironik soru, Mars'ın yakın gelecekte siyasi haritasının da çizileceği gerçeğine vurgu yapıyor. Keşfin adını, kâşifi koyar. Gitmediğin, gidemediğin coğrafyada hiç kimse sana yer açmaz.
"Orda bir Mars var uzakta… O Mars bizim Marsımızdır… Gitmesek de görmesek de…" Çocukluğumda bize fazlaca söyletilen vesayet kokulu bu şarkıyı hatırladım. Gitmediğimiz köyün bizim olamayacağını gördük ve şükür ki gittik.
Mars, güneş sisteminde dünyaya en yakın gezegenlerden… Sahibi; bütün dünya mı yoksa sadece oraya varabilen, haritalayan mı olacak? Bunu ömrü vefa edenlerimiz görecek kuşkusuz. Ancak bizim de Mars'a araç hatta insan gönderme ve geri getirme projemiz olmalı.
Bunu başarabilen Türkiye, bilimde, sanayide, savunma ve havacılıkta çok şeyi de başarmış, orta gelir tuzağından kurtulmuş, kural koyan ülke haline gelebilir ancak. İlk gökmenimiz (astronot kelimesine Türkçe öneri) henüz ortada yok.
Ama olacak... Olmak zorunda… Uzay madenciliği şirketleri sayısı 10'a ulaştı. Yeryüzü dışında değerli madenler ve endüstriyel hammadde arayanlar, Jüpiter uydularından getirecekleri maden ile dünyayı dönüştürme gayretindeler.
Bizde bu gibi kavram ve projelere ilgi gösteren mi yok ben mi bilmiyorum fakat çok üzüldüğümü biliyorum. 200 üniversiteden bir veya bir kaçı kendini bu işlere adasa, Mars'ın siyasi haritasında kendimize yer açmaya başlayacağız demektir.