Haliç Kongre Merkezi'nde, "İstanbul Akıllı Şehir" kongresindeyiz. Kent ve inovasyon panelinde kürsüde, Akıllı Şehrin Mimarı İSBAK'ın Genel Müdürü Muhammed Alyürük var. Söylediği, 1800'lerde dünya nüfusunun ancak %3'ü şehirde yaşarken, günümüzde bu oranın %45'e, 2050'lerde %70'lere çıkacağıdır.
Kent merkezli hayatın ise ancak daha akıllı şehirlerle mümkün olacağı aşikâr... Intel Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz'in sözlerini hatırlıyorum;
"2020'de dünyada, 8 milyarı insan olmak üzere toplamda 30 milyar akıllı şey olacak." Bu, cesur yeni dünyanın gelmekte olduğunun işareti aslında.
Eğer gelecek akıllı şehirlerde kurulacak ise mevcut kentlerimizi daha akıllı hale getirmek kaçınılmazdır.
Nitekim yönetim, ulaşım, su idaresi, çevre, güvenlik, afet, acil durum, toplumsal bütünleşme, enerji, barınma, turizm, sağlık ve ekonomi için buna mecburuz da...
Dünyada 1 milyon yerleşke var. 19 bin turizm varış noktası, 100 yıldan yaşlı 1000 kent, 1000 yıldan yaşlı 100 kent var ve Türkiye, kentlerin tarih kataloğu gibi aslında... Şehirleri tarih sahnesinde sürdürülebilir kılan 3 temel kriter;
1-tarihi kültürel miras, 2-doğal kaynaklar ve 3-yerel kabiliyetlerdir.
Misal İstanbul, pek çok kadim şehir gibi bu 3 kriteri aynı anda sağladığı için tarih sahnesinde ve gelecekte var kalabilmek için, özellikle yerel kabiliyetlerini geliştirmek zorunda. Bu yerel kabiliyetlerin inovasyonu da akıllı şehirleri inşa eden zihin yapısı oluyor.
Katalonya'dan akıllı şehir uzmanı Esteve Almirali servis sağlayıcı anlayışın yerini kent ekosisteminin aldığını örneklendirdiği sunumunda, yaşadığı kent Barselona gibi İstanbul'un da akıllı şehir alanında taşıdığı inanılmaz potansiyele vurgu yapıyordu.
Bugün gezegendeki 25 marka şehir arasında her geçen yıl üst sıralara tırmanan İstanbul'un böylesi bir fuar ve kongreye ev sahipliği yapmasını son derece önemsiyorum. Sabah'ın sponsor olduğu kongrenin gelecek yılki buluşmasına, daha da akıllanmış İstanbul'dan çok fazla örnek taşıyacağımıza inanıyorum.
Yalnızca insanlar değil, güvercinleri dahi kentin ortak aklına katkı sunan bir gelecek bizi bekliyor ve hepimizin yaşadığımız yerin nimetlerinden yararlanırken o beldeye sadece vergilerimiz değil, aklımızla da katkı vermemiz gereken yeniçağa hoş geldiniz.