Türkiye'nin, 2023'lerle birlikte ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi, aslında parça parça gerçekleşmeye başladı bile. Tıpkı AB'ye ülke olarak giremesek dahi pek çok kurumumuz çoktan Avrupa üyesi. Ya da bazı firmalarımız şimdiden dünya ilk 10 klasmanında. Misal Vitra...
Frankfurt'ta ISH yapı ürünleri fuarındayız. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı "en az rakiplerimiz kadar hatta onların üstündeyiz" diyor. 1979'da İtalya'ya lavabo kalıbı almaya gittikleri günleri hatırlatıyor: "Oradan buraya geldik."
Gelinen noktaya bir örnek, küresel ölçekte en iyiler kategorisindeki klozet. Evet, bildiğiniz klozet, ne kadar önemli olabilir ki? Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Arzu Uludağ, bunu Vitra standındaki örnek üzerinden anlatıyor: "Sıradan klozeti alıyor, üzerine insan ihtiyaçlarını gideren ve hayatı kolaylaştıran teknoloji ve anlayış ekliyorsunuz, 100 birim baz fiyatını 240'a dek çıkarıyorsunuz."
Yapı ürünleri global pazarında dünya 8'incisi olmak, başarısı yılların ötesinden gelen sabırlı ve sancılı bir süreç. Bülent bey, "önce dışa açılma geldi" diyor ve ekliyor: "Sonra toplam kalite yönetimi, ardından tasarım başarısı ve şimdi de inovasyon merkezi."
Bugün ISH fuarında 2000 m2 Vitra ve Burgbad standı ile ziyaretçi kavşağında Türkler var. Bir gün önce katıldığım dünyanın en büyük emlak fuarı MIPIM'deki gibi... Fuara biz damga vurmuştuk. İddiayı dünya ölçeğine taşıyınca başarı kaçınılmaz olabiliyor. Eczacıbaşı "banyoyu bütün olarak sunma" trendini kendilerinin başlattığını söylüyor: "Rakiplerimizden önce yola çıktık, şimdi bizi izliyorlar."
Peki, bu süreçte Eczacıbaşı, henüz neyi başaramadı? Bülent beyin söyledikleri pek çoğumuz için geçerli: Marka bilinirliği, pazarlama..." Aslında parayla satın alınamayacak ve yıllar içinde gelişen değerler... Marka satın alma? 200, 270 yıllık markalar var. Büyükler çok pahalı küçükler de beklenen performansı vermeyebilir. Çare? Ucu açık bir soru...
Benim dikkatimi çeken, dünya 8'incisi olmasına rağmen Bülent beyin, küresel güçlü markaları fazlaca "önemli" bulmasıdır. İnancım odur ki eğer iddianızı küresel boyuta taşımış ve enerjinizi ardına koymuş iseniz, geriden gelip en tepeye oturmak pekâlâ mümkündür.
