Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Kurşun adres sorar mı?

Şarkı "sormaz ki" diyor ama artık durum böyle değil. Soruyor ve size silah satan, önce kendisini sonra da müttefiklerini "adreslemeyeceğinden" emin olmak istiyor. Bu da 2000 yıldır çetin coğrafyalarda başkalarının silahlarıyla savaşan bizlerin, gelip dayandığı "zihniyet değişim" noktasını tanımlıyor.
Savunma Sanayi Arama Konferansı'nda Bakan İsmet Yılmaz'ı dinliyoruz: "Dünyanın en zor mesleği ve beşikten mezara AR-GE gerektiren bir sektör." Doğrudur, öyle ki siz 30 bin feet'e çıkanı yapana dek rakibiniz 60 bine tırmanan insansız uçağı yapmışsa, elinizdeki size yaramadığı gibi dünyada bunu kim alır?
Birlik Başkanı Lâtif Aral Aliş şu anda ihracat içinde binde 8 paya sahip olan sektörün 2025'te 500 milyar $'lık ihracattaki payının yüzde 5'e ulaşabilmesi için, mücadele dolu bir sürece vurgu yapıyor. Şu anda Filipinler, Malezya, Endonezya, Sri Lanka, Bangladeş ve Tayland'ı hedef pazar seçen sektör, 1.8 trilyonluk küresel pazarda kendine yer açma gayretinde.
Teknoloji savunma sanayisini yeni baştan şekillendirirken kendi silahını üretmenin hayati önemi de yükseliyor. Misal Fırtına obüsünü Azerilere satınca motorunu üreten firma "sen son kullanıcıydın satamazsın" diye itiraz etmişti.
Şükür bir yerden başladık. Daha geç olabilirdi ama teknolojisi bize ait stratejik silahları üretme noktasındaki bariyerimiz, zamanında sakal ve türban ile iğdiş ettiğimiz üniversitelerimizin bu teknolojileri sağlayamamasında yatıyor.
Bir neslin tercihi, bir sonraki neslin kaderi oluyor. Savunma sanayisindeki şimdiki tercihimizi sürdürmeye odaklansak iyi olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA