Google'ın eski ve yeni CEO'ları, Larry Page ile Eric Schmidt, İngiliz film yönetmeni James Cameron ve X Prize'ı var eden Peter Diamandis, uzay madenciliği yapacak şirket kuruyor. Hedef, önümüzdeki 10 yılda uzaydaki maden kaynaklarını çıkarmak, dünyaya getirmek, satmak.
Bizim yenileşimciler (inovasyon) hâlâ taşa toprağa dayalı sanayi diyedursun, yarını inşa eden bu insanlar, Titan'dan getirdiği madeni, ara malı olarak Türkiye'ye satacak. Hatta bizimkilerin "stratejik mal da neymiş" şaşkınlığı içinde, yeni teşvik paketinden de yararlanacak.
Uzay sektörünün bu temsilcileri "Güneş Sistemi'ni ticari etki alanımıza sokuyoruz" diyedursun bizler hâlâ okullarda, gezegen ile yıldızı ayırt edecek "bakıştan yoksun" eğitiliyoruz. Nüfusun %99'u, Jüpiter'i yıldız sanıyor mesela...
Benim merak ettiğim; her yıl Sanayi Kongresi diyerek "yenileşim" üzerinde "nutuk atanların", enerjilerini birleştirip, şimdiden parsellenen uzay sektöründe var olmayı, neden düşünemedikleridir...
Petrol bitiyor, ortada fosil kalmamış, bizler fosil yakıtlı araba üretim denklemini çözemedik.
170 üniversiteden hiç değilse biri, kafayı uzaya takamaz mı? Atanamayan öğretmen yetiştiren astronomi bölümlerimiz niçin uzayın ülkemize yararı üzerine çalışmaz? Astronota "gökmen" demek işin kolayı...
Kafaya koydum, dilinden "yenileşim" sözcüğünü düşürmeyenlerin diline biber süreceğim bu gidişle. Birileri "havanda su döver" bizler de havanda dövülmüş bu suyu "elekle taşırsak" biz bu ilk 10'a girmeyi nasıl başaracağız?
Uzayı düşünmek kaynak değil, idrak sorunudur.