Büyüme ile şişme arasındaki fark nicelik artışının kalıcılığına dairdir. Bu yüzdendir ki biri sizi kalkınmışlığa öteki de enflasyona götürür. Zira her karnı büyüyen hamile değildir; sebep çoğu kez gazdır. Sivil havacılık Türkiye'de en hızlı gelişen sektörlerden biri oldu. Rekabetin her zaman kaliteyi getirmediği örnekleri de yaşadık. Fiyat rekabetiyle otobüsçüleri işsiz bırakacak derecede büyüdüler.
Ancak uçuş güvenliği, hizmet kalitesi gibi kavramlar, özel havayolu filolarındaki büyümeye paralel seyretmeyince ortaya, Atlasjet gibi kazalara davetiye de çıkarılmış oldu. Amerika'da ucuz havayolu şirketleri için "no food no pilot" esprisi yapılır. Bilet fiyatı ucuzdur ve uçuşu ekonomik kılmak için neredeyse her türlü servis, yok mertebesindedir.
Bizde de öylesi özeller var ki "valizleriniz" dahi sizden daha değerlidir. Yer hizmetlerinde uçak bakımına dek, adeta dökülürler. Özel havayolu sektörü bizim gibi hormonlu büyüyen ülkelerden Endonezya'nın 51 firmasının Avrupa'ya uçuşu, bu yüzden yasaklanmıştı; uçuş emniyeti sağlanmamış, bakımı aksatılan uçaklar kullanılmış ve yerel havacılık otoritesi görevini yerine getirmemişti. Rusya, Ukrayna ve Angola'da da bizdeki gibi arızalı uçakla yolcu taşıma cüretindeki firmaların da Batı ülkelerine uçuşu sık sık yasaklanıyor. Türkiye, bu durumda değil fakat Atlasjet gibi vakaların artışı, bizi de zor duruma sokabilir.
Bugün 74'ü Afrika'dan 91 havayolu şirketi kara listede... Türkiye'yi bu listede görmek istemiyoruz. Havacılık otoritemiz, tornavidacısıyla delil karartmak yerine "no food no pilot" ilkelliğini düzeltse iyi olur.