Yunanistan'a sunulan seçeneği anlatıyor bu başlık. Bir yanda Troyka'nın "bağımsızlığı budayıcı" önerisi, öte yanda "fiilen iflas" seçeneği var ve Yunan halkının kafası karışık.
Davos'ta "borç komiseri" önerisini getiren Almanya bu defa "sabrımız taşıyor" diyerek Yunanistan'ı cendereye almak niyetinde. Merkel'in "40 katır" fikri, AB krizini "egemenlik genişlemesi" fırsatına dönüştürmek... Troyka dediğimiz, AB, Merkez Bankaları ve IMF'nin yardım şartları, 2'nci Dünya Savaşı sıkıntılarına eşdeğer düzeyde. Kamudan yüz binleri çıkar, özel sektörde ikramiyeleri kaldır, bütçe harcamalarını buda, askerini kısmen terhis et, emekli maaşlarını kıs, vs... Yetmiyor, yardımın yönetimi için Troyka denetim şartları da cabası...
Peki "40 satır" seçeneği? Ülkenin resmen iflası... Zaten borçları moratoryuma yakın duran ülkenin "iflas ettim" diye kepenkleri indirip bir yere gidecek hali yok. Belli ki siyasi çalkantılar, hatta iç çatışmalara varacak büyük bir kaos yaşanacak. Bu da "meydan savaşından mağlup çıkmış" bir ülkedekinden daha beter şartları beraberinde getirecek.
Tarihin pratiği bize, bu iki seçenek arasında kalanların seçiminin "fazlaca fark etmeyeceği" gerçeğini sunuyor. Troyka veya iflas, Yunan halkının en az 5 yıl sürecek "kıtlık" döneminden geçmek zorunda kalacağını gösteriyor.
İlaç alsa da almasa da kendi doğal sürecinde tedavi olan grip gibi, Yunanistan'ın bu durumu, bizi yakından ilgilendiriyor. Komşu grip ise yan gelip yatamazsın. Yakın gelecekte Yunanistan'a yardım, gündemimize gelebilir. Komşu çok ezber bozacağa benziyor zira...