Önce Newsweek "Türkiye yükseliyor" dedi ve "bölünmüş bir dünyada", Ankara'nın kendine benzersiz merkezi bir rol biçtiğini yazdı.
Ardından yapılan yorumları bazılarımız "abartılı" bulurken yabancıların Türkiye'ye ilgisindeki artışın somut işaretleri geldi.
Ve Hazine; tahvil ihracına beklenenin 5 katı talebin geldiğini duyurdu. Üstelik %5.25 ile...
Bu, iki açıdan önem kazanıyor. Birincisi, Avrupa odaklı borç krizi kaygılarının doğurduğu "güvenli liman Türkiye" algısı. İkincisi de Türk ekonomisindeki dinamizmin iştah açıcılığı...
Nitekim bu dinamizm, Newsweek'in ifadesiyle; "Avrupa gibi geleneksel yatırım kaynaklarından değil, Körfez, Ortadoğu ve Rusya'dan" geliyor.
Övgü ya da eleştiri taşıyor olsun, dış bakışları da hesaba katınca, Türkiye'nin bir eksen kaymasından ziyade, yeni bir eksen oluşturduğunu söylemek mümkün. Düne kadar "merkez bir yerde (Batı) ve çevre her yerde (Türkiye ve bölgesi)" algısı söz konusuydu.
Bugün bu anlayış yerini; "merkez her yerde (Türkiye ve bölgesi) ve çevre bir yerde (Batı)" algısına terk ediyor.
Bölgedeki Türkiye odaklı bu ekonomik hareketlilik, eğer sürdürülebilir hale gelebilirsen, yakın gelecekte tıpkı AB, NAFTA veya BRIC gibi, yeni bir ekonomik kümelenmeyi konuşabiliriz. CENTO ile bunu savunma alanında 55 yıl önce denemiş, ekonomik dayanak bulamayınca da başaramamıştık.
Bu defa eli daha güçlü bir Türkiye'nin bölgesel başaktör olma fırsatı pekala yeniden gündeme gelebilir.