Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

Merkez bu sefer sürpriz yapmadı

Son PPK toplantısı oldukça kritik bir sınavdı. Eğer TCMB, faizi 250 baz puan artırsaydı, elde ettiği kazanımı geri vermiş olurdu. Yerinde bir hamleyle politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 30’a çekti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), önceki toplantıda sürpriz yaparak faizi beklentilerin üzerinde artırmıştı. Enflasyonla mücadelenin ne denli ciddiye alındığı yönünde net bir mesaj vermek için böyle bir sürpriz gerekliydi. Merkez bankaları arada böyle kararlar alarak piyasaları olumlu yönde şaşırtma ihtiyacı hissederler. Ancak, Nobel ödüllü ekonomist Thomas Sargent'ın çalışmalarının da gösterdiği üzere, ekonomiyi sürekli olarak sürpriz kararlarla yönetmek etkili bir strateji değildir.
Politika sürprizlerinin etkisi zamanla azalır, hatta bazen negatif sonuçlar doğurabilir. Gelişen ülke merkez bankaları, sıkça politika sürprizlerine başvurduklarında beklentileri çıpalamakta zorlanırlar. Bizim gibi gelişen ülkelerde ise merkez bankaları bu tip sürprizlerle piyasanın önüne geçeceğim derken piyasaya kolunu kaptırabilirler. Ezcümle, merkez bankalarının piyasa beklentilerinde oyunun kontrolünü elde tutabilmeleri için oldukça hassas davranmaları gerekiyor. Ne çok yumuşak ne de çok sert. Ne sürprizlerle dolu ne de aşırı kuralcı.



YERİNDE HAMLE
İşte bu yüzden perşembe günkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı oldukça kritik bir sınavdı. Eğer TCMB, faizi 250 baz puan artırsaydı bir önceki PPK toplantısında elde ettiği kazanımı geri vermiş olurdu. Bazı ekonomistlerin önerdiği gibi faizi 1000 baz puan artırsaydı, bu da ekonomideki yeni koşullara alışmaya çalışan reel sektörü fazlasıyla zorlayabilirdi. TCMB bu iki senaryoyu da tercih etmedi. Yerinde bir hamleyle politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çekti.
PPK karar metninde vurgulandığı üzere, para politikasında sıkılaşmanın devam etmesi öngörülüyor. Son 4 toplantıda politika faizi toplamda 21.5 puan artırıldı. Gelecek 3-4 toplantıda da faiz artışları sürebilir. Ancak, öncekilere kıyasla ilave artışlar, toplamda çok daha düşük bir seviyede gerçekleşecektir. 2024 yıl sonuna dair enflasyon tahminleri yüzde 33-40 bandında değişiyor. TCMB, politika faizi için nihai nokta olarak bu aralığın ortalarında bir seviyeyi tercih edebilir. Enflasyon düşmeye başlayıp politika faizi ile gerçekleşen enflasyon arasındaki makas kapanana kadar da para politikası gevşetilmeyebilir.



İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Politika faizindeki artışlarla birlikte ticari kredi faizleri yüzde 40'ın üzerine çıktı. Haliyle reel sektör yeni döneme alışmakta güçlük çekiyor. TCMB'nin para politikasındaki yeni anlayışın detaylarını reel sektöre her fırsatta anlatması gerekiyor. Bu kapsamda Merkez Bankası ile reel sektör arasındaki etkinliklerin sayısı artırılabilir, TCMB'nin Reel Sektöre İktisadi Mercek (RESİM) adı altında sektörün nabzını tuttuğu firmalarla yaptığı yüz yüze görüşmelere daha fazla önem verilebilir ve anketler yoluyla firmaların beklentileri detaylı ölçülebilir. TCMB, para politikası ile ilgili iletişim araçlarını daha etkin bir şekilde kullanarak reel sektörün sıkı para politikasına desteğini artırması gerekiyor. Bu, enflasyonla mücadelede TCMB'nin elini güçlendirecektir.



FED PAS GEÇTİ
FED, Mart 2022'den Temmuz 2023'e kadar faizi 11 kez yükseltti. Faiz bu süre zarfında yüzde 0-0.25 seviyesinden 5.25-5.50 bandına çekildi. Sıkı para politikasının yanı sıra tedarik zincirlerindeki normalleşme ve emtia fiyatlarındaki düşüşle birlikte ABD'de enflasyon yüzde 9.1'den 3.7'ye geriledi.
Enflasyon düşerken, emek piyasası güçlü seyrini sürdürdü. Enflasyonun halen yüzde 2 hedefinin üzerinde olması ve petrolün varil fiyatının temmuz başından bu yana yaklaşık 12 dolar yükselmesi, fiyat istikrarı için bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Ancak, ilave faiz artışının marjinal etkisinin gittikçe azaldığı da ortada. Bu koşullar altında Fed, son toplantıyı pas geçerek faizi sabit tuttu. Fed kurmayları bu soru işaretlerini dikkate aldıklarını göstermek adına bu yıl sonuna kadar bir faiz artışının daha gündemlerinde olduğunun mesajını verdi. Para politikasını şekillendiren 19 Fed üyesinden 12'si, bu yıl faiz oranlarının bir kez daha artırılmasından yana görüş bildirmiş. Yedisi ise faiz oranlarının sabit bırakılabileceğini düşünüyor. Fed kurmayları 2023 ve 2024 yılları için ekonomik büyüme beklentisini yukarı, işsizlik oranı beklentisini ise aşağı yönlü revize etti. Enflasyonun ise önceki beklentilerinin hafif üzerinde gerçekleşebileceğini öngörüyorlar. Bu tahminler, para politikasındaki son 22 yılın en yüksek sıkılaşmasına rağmen, Amerikan ekonomisinin resesyona girmeden yumuşak iniş yapabileceğine yönelik inancın arttığına işaret ediyor. Güncellenen tahminler, 2024'te dört yerine iki faiz indirimine gidileceği yönünde. Çekirdek enflasyon yüksek seyretmeye devam ederken, bir taraftan da resesyon tehlikesi tamamen ortadan kalkarsa gelecek yıl o iki faiz indirimi de ötelenebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA