Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

Küresel ekonomi çatırdıyor

Küresel ekonomide yavaşlama emareleri var.
Tüketici güveni geriliyor; yatırımlar azalıyor; dış ticaret daralıyor; hisse senedi piyasaları dalgalanıyor. Bu koşullarda birçok ülkenin büyüme beklentileri aşağıya revize edildi. ABD ve bazı AB ülkelerinde istihdam piyasasına dair veriler güçlü gelse de ücret seviyesi ve süreklilik açısından sunulan iş olanaklarının kalitesine dair sorunların olduğu görülüyor.
Peki, küresel ekonomi neden yavaşlıyor? Detaylara çok fazla inmeden genel hatlarıyla süreci şöyle özetleyebiliriz:
2008'deki küresel finans krizine yol açan sorunların birçoğuna çözüm üretilemedi.
Bazıları halının altına süpürüldü; ancak ilk rüzgârda sorunlar yeniden havada uçuşmaya başladı.
Finans piyasalarının yapısal sorunları, küresel ekonominin altını oymaya devam ediyor.
Küresel borçluluk seviyesi, krizden sonra yüzde 50'den fazla artarak 250 trilyon dolara yükseldi.
Bu denli yüksek borç seviyesi ekonomileri şoklara karşı daha da kırılgan hale getirdi.
Kriz sonrası gelişmiş ülke merkez bankaları piyasalara 13 trilyon dolardan fazla para sundu. Ancak bu paralar daha çok banka kurtarma operasyonlarına ve büyük şirketlere gitti. Bankalar bu likiditeyi KOBİ'lere aktarmakta gönülsüz davrandılar. Büyük şirketler ise bu likiditenin önemli bir kısmını borsadaki değerlerini suni olarak arttırmak için kendi hisse senetlerini almaya yönlendirdiler. Sonuçta para musluklarının açılması, ekonomik aktivitede beklenen artışa yol açmadı.
Genişletici para politikası yine de resesyondan çıkışa yardımcı olmuştu. Merkez bankalarının genişlemeye kademeli bir şekilde son vermesi ve hatta bazılarının faizleri arttırmaya başlaması, zaten pamuk ipliğine bağlı reel sektörün damarlarını yeniden tıkadı. Fed, para politikasının desteği ortadan kalktığında reel sektörün kendi ayakları üzerinde duramayacağını görünce faizleri yeniden indirmeye başladı bile.
Küresel finans krizinden bu yana ortada kalan sorunlara bir de ticaret savaşları eklenince güç bela sağlanmaya çalışılan denge yeniden şaştı. Ticaret savaşları, ekonomik aktiviteyi farklı kanallardan olumsuz etkiliyor. Gümrük vergilerinin artması; küresel değer zincirine zarar vererek ve ticaret hacmini daraltarak sanayi üretimini aşağıya çekiyor. Ticaret savaşlarından kaynaklanan belirsizlikler, uluslararası finans piyasalarındaki yatırım iştahını da azaltıyor.
Brexit kargaşasının yanı sıra aşırı sağ ve popülist partilerin oylarını sürekli arttırması, AB'nin kriz sonrası yapması gerektiği yapısal reformları bir türlü hayata geçirememesine neden oldu. Neredeyse bütün Avrupa ülkelerinde lider sorunu yaşanıyor. Avrupa'da siyaset mekanizması kelimenin tam anlamıyla tıkandı.
Dünya yeni bir teknolojik dönüşümden geçiyor. Bu tarz dönüşümlerin ilk aşamalarında genel olarak teknolojik yeniliklerin ekonomik büyüme rakamlarına yansımaları gecikir. Kuluçka dönemlerinde büyüme yavaş ilerler. Küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasında bu durum da etkili.
Bütün bunlara rağmen, bu sefer 2008'deki kadar şiddetli bir resesyon beklenmediğini belirtmek gerekiyor.
Türkiye Ekonomisi Nasıl Etkilenir?
Uluslararası yatırımcılar, gelişmiş ülkelerde faizlerin düşmeye başladığı bir ortamda, daha yüksek getiri sunan gelişmekte olan ülkelere yönelirler.
Gelişmekte olan ülkelere yönelecek likidite 2008'deki kriz döneminde olduğu kadar yoğun olmayacaktır.
Küresel ekonomideki yavaşlama kriz dönemindeki kadar şoke edici olmadığı için merkez bankaları para musluklarını o kadar da fazla açmaz.
Ayrıca gelişmiş ülkelerde faizleri agresif derecede düşürecek hareket alanı da yok.
Geçen sefere göre daha kısıtlı da olsa gelişmekte olan ülkelere yönelecek sermayeden Türkiye de istifade edecektir.
Bu dönemde sıcak paradan ziyade uzun vadeli yabancı sermayeyi çekebilmek için adımlar atmalıyız.
Küresel ekonominin yavaşlaması, Türkiye'nin son dönemde yakaladığı ihracat artış hızını yavaşlatabilir. Bazı Avrupa ülkelerine yapılan ihracatta yavaşlama yaşanmaya başladı. İhracat rotalarını çeşitlendirmek için çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız gereken bir dönem var önümüzde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA