Düğün mevsimi geldi ve büyük gününüzde kusursuz görünmek istediğinizi biliyoruz. Harika bir cilde sahip olmak, mükemmel gelinlik giymek kadar önemlidir; bu nedenle, düğün öncesi cilt bakımı geri sayımınızı şimdi başlatmalısınız.
6 AY KALA
Vücudunuzdaki her hücreye ihtiyacı olan gerekli yapı taşlarını vermek için günlük diyet takviyelerini kullanın. Nişanlı olduğunuza göre, herkes elinize daha fazla dikkat edecek! Onları manikür ile gençleştirin, günlük olarak nemlendirin.
3 AY KALA
Cildi tahrip eden, stresli düğün planlama kaygısını azaltmak için egzersiz programı yapın. Cildinizin sağlıklı görünmesi ve gençleşebilmek için aylık ve günlük bakım rutinlerinizi gerçekleştirin.
1 AY KALA
Cildinize zarar veren stresi azaltmak için egzersiz programınıza devam edin ve haftada bir-iki kez peeling uygulayarak cildinizin pürüzsüz ve parlak olmasını sağlayın. Cildinizin sağlıklı kalabilmesi ve gençleşebilmek için aylık ve günlük bakım rutinlerinizi ihmal etmeyin.
DÜĞÜN HAFTASI
Stres rahatlatıcı bir masaj yaptırın. Diyetinizde, meyveleri ve sebzeleri ağırlıklı tutun ve tuzlu, işlenmiş gıdaları tüketmeyin. İşlenmiş gıdaların içerisinde bulunan tuz nedeniyle gözlerinizi şişmiş görebilir ve vücudunuzu şişirilmiş gibi hissedilebilirsiniz.
BÜYÜK GÜN
Unutmayın, bir şeyler planladığınız ya da hayal ettiğiniz gibi gitmeyebilir. Ancak bunun gününüzü mahvetmesine izin vermeyin.
Hep dediğim gibi, 'Kusurlu olmayı öğrendiğinizde hayatınız daha mükemmel olacak'. Bütün gelinlere neşeli, stressiz, güzel bir düğün günü olmasını dilerim!
PASTANIZ ÇİKOLATALI OLSUN
Hepimiz biliyoruz ki sevdiklerimize çikolata hediye etmek yaygın bir şeydir ve çikolata bir 'tedavi' olarak düşünül (çikolata kesinlikle bir zevktir). Çikolatanın lezzetli tadının yanında sağlığa bazı şaşırtıcı faydaları olduğunu biliyor musunuz?
Çikolatanın faydaları şunlardır:
1- KALP DOSTUDUR
Özel günlerin çikolataları için klasik sunum kutusu, kalp şeklinde bir kutudur. Bu sembolik sunum, çikolataları kalpten bir hediye olarak tanımlar. Ama araştırmalar, bu simgenin daha fazla anlam taşıdığını gösteriyor.
Araştırmalarda, çikolatanın aslında kalp ve tüm kardiyovasküler sistem için çok faydalı olduğu ortaya çıktı.
Kakao çekirdeği, flavonoidler bakımından zengin olan ve kalp dostu olarak nitelendirilen bir besindir. Flavonoidler, bitkileri çevresel toksinlerden korumaya ve onarım hasarına yardımcı olur.
Renkli, taze meyve ve sebzeler gibi çeşitli yiyeceklerde bulunurlar. Flavonoid bakımından zengin gıdaları yediğimizde, vücudumuz bu antioksidan gücünden de faydalanır.
2- ANTİOKSİDAN İÇERİR
Yapılan araştırmalar, çikolatada bol miktarda bulunan kakaonun içerisinde yer alan flavonol ismi verilen birtakım antioksidan maddelerin zararlı olan kolestrolü düşürdüğünü, oksidasyon ve kan pıhtılaşma seviyesini de azalttığını ortaya çıkarmıştır.
Bitter çikolatada sütlü çikolataya göre daha fazla kakao bulunduğu için, bitter çikolatanın içerisinde daha çok antioksidan özelliğe sahip madde yer almaktadır. Beyaz çikolatının içinde ise kakao miktarı sıfırdır.
Henüz tıp literatürü açısından kesinlik kazanmış olmasa da çikolatanın kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğü tahmin edilmektedir. Flavonoller, kakao ve çikolata içerisinde bulunan en önemli flavonoid türüdür. Çikolata ne kadar koyu ise flavonollerin daha yüksek seviyeleri bulunur.
3- KAN SAĞLIĞI
Araştırmalar, antioksidan niteliklere ek olarak, çikolatada bulunan flavonollerin, kan basıncını düşürdüğünü, beyin ve kalpteki kan akışını artırdığını ve kan trombositlerini daha etkili hale getirdiğini ve daha vasküler sağlık üzerinde potansiyel etkilere sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
4- STRESİ AZALTILMASI VE ARTAN MUTLULUK
Yeme ve yaşamdaki mutluluğunuzu korumak için sevdiğiniz yemeklerle kendinizi şımartın. Sevdiğiniz bir şeyle kendinizi tedavi etmek, kapsayıcı sağlık yaşam tarzının yaşanmasında kilit bir unsurdur ve stres azaltmaya yönelik uzun bir yol kat edebilir.
Haftada birkaç kez çikolata parçalarının tadını çıkarın; ama elma, soğan ve kızılcık gibi diğer flavonidden zengin yiyecekleri de unutmayın!
BÜYÜK GÜN ÖNCESİ 5 TEMEL PRENSİP
Ölü ve kuru hücrelerin temizlenmesi ve kan dolaşımının hızlandırılması ile ortaya çıkan parlaklık gibi bazı iyileşmeler hemen fark edilebilir. Daha çarpıcı değişiklikler; derin çizgilerin azalması, aşırı pigmentasyon sorunu olan bölgelerin azalması, kolajen üretiminin artması yaklaşık beş hafta içerisinde fark edilir hale gelir. İyileşme, programı uyguladığınız sürece devam eder. Sonunda da yaşlanmayla ortaya çıkan bazı değişimler tamamen ortadan kaldırılabilir. Eğer cildinizin nemlendirme, onarma ve korunma ihtiyaçlarını karşılamadığınızda nasıl bir cilde sahip olacağınızı görmek istemiyorsanız, suyunuzu yemenizi ve güneş korumalarını istikrarlı kullanmanızı öneririm.
Programım, 30 yıl içerisinde sürekli değişim göstermiş olup beş temel cilt bakım prensibini kapsar.
Öncelikle, cilt sağlığının korunması gerekir. Cildin en önemli işlevi nemi içeride tutmak ve tahriş edici maddeleri, toksinleri ve saldırganları içeri almamaktır. Cilt, bu görevlerini ancak sağlıklıyken yerine getirebilir.
İkinci olarak; içeriden ve dışarıdan cilde su tedarik ederek hücre zarlarının korunması ve onarılması ve bu sayede vücuttaki her bir hücrenin maksimum kapasitede suya sahip olmasının sağlanması gerekmektedir. Cilt için yapılan her şey su kaynağını artırma amacıyla yapılır.
Üçüncüsü; günlük bazda içeriden ya da dışarıdan gelen saldırılar sonucu ortaya çıkan hasarları onarmaktır. Cildin sağlığını koruyup artırarak daha dinç bir şekilde işlev görmesini sağlayabiliriz.
Dördüncüsü; cildi dış (çevresel) etkenlerden kaynaklanan zararlara karşı korumanın yanı sıra stres gibi daha farklı iç etkenlerden kaynaklanan zararlardan da korumaktır.
Beşincisi ise; yaşlanmanın sadece bir değil tüm etkilerini hedef alacak şekilde yukarıdaki amaçlara yönelik çeşitli besinleri ve ürünleri içeren kapsamlı bir program uygulamaktır. Cilde uygulanan ve cilt için tasarlanan her şey antioksidanlar, antienflamatuarlar, nemlendiriciler, kolajen artırıcılar ve koruyuculardan meydana gelen bir karışımın ürünü olmalıdır. Cildi onarma ve yenileme için gerekli olan şeyleri hiçbir ürün ya da malzeme tek başına karşılayamaz.