Açtık arşivi, Mayıs 2010'a kadar indik. 33. CHP Kurultayı için yaptığımız ilk tespitlere bir de bugünün gözüyle baktık:
"Motor eski, kaporta yeni!"
Merhum Baykal'ın bir kaset komplosu ile CHP Genel Başkanlığı'ndan uzaklaştırıldığı, "Yeni CHP" söylemi ile Türk siyasetine format atma arayışının hız kazandığı günleri hatırladık.
Yine de soğukkanlı teşhislerde bulunduğumuzu gördük:
Değişim talebi delegeyi önüne katıp götürmüş, siyasi pragmatizm ise vefa duygusunu silip süpürmüş!
Kılıçdaroğlu'nun solun yeni markası olarak seçmen nezdinde kazandığı prim, (partideki) eski siyasetin savunucularının ya değişeceğini ya da tasfiyeye uğrayacağını tescilledi.
Salona hınç hâkimdi! "Devran dönecek korosu" kaba kuvvetle yakaya yapışma zihniyetini yansıtıyordu.
Kısa vadede hesap sorma mesajı seçmene çekici gelse de orta vadede, "idare becerisi ve gerçekçi çözüm projeleri" kantarda tartılır.
Kim ne derse desin... CHP Kurultayı'nda, Erdoğan'ın ağırlığı da hissedildi. Erdoğan'ın yükselttiği icraat çıtası, karizması, halkla ilişkiler başarısı adeta soldaki alternatif lider arayışının modelini oluşturmuştu.
Kılıçdaroğlu'nun yüzde 30'un altına inen sol oyları aşarak merkez oylara talip olması politik dilini geliştirmesine bağlı. Aksi takdirde CHP, klasik solda konuşlanmayan vatandaşın korkularını tetikleyebilir...
***
Bugün, 38.'ncisi gerçekleşecek olan CHP Kurultayı'na dair kulis bol. "Türk siyasetinin geleceği adına ne vaat ediyor?" derseniz... Maalesef, kuru gürültü. Ama yine de hafife alınmayacak hususlar dile getiriliyor. Örneğin bugün ciddi bir genel başkanlık yarışı yaşanmayacağı, o işin bittiği konuşuluyor. Kurultay Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında, "şimdilik siyasi ateşkes" ilan edildiği, asıl mücadelenin Parti Meclisi için verileceği anlatılıyor. Böylece CHP Meclis Grubu Başkanı Özgür Özel'in, "değişim isteğinin içini boşaltmayacak kadar" oy alabileceği, İstanbul delegeleri arasından bile Kemal Bey'e oy kayması yaşanacağı ileri sürülüyor. Bir başka anlatımla... Kılıçdaroğlu görünür gelecekte koltuğu nasılsa bırakacak. Fakat Özel bu kurultayda seçilirse İmamoğlu'nun, Ankara'da bir süre güç gösterisinde bulunamayacağı, bu nedenle desteğinin yönünün değiştiği yorumları paylaşılıyor.***
13 yıl öncesinden bugüne gelen, Kemal Bey'in seri seçim yenilgileri ile eriyip giden "Yeni CHP" iddiası ile "Değişim arayan CHP" arasında ne fark var ki? Mesele gelip genel başkanın isminde, tarzında ve ekibinde düğümlenip kalıyor!