Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda, yargının gündemine ilişkin önemli mesajlar verdi. Tunç, Gezi yargılaması, TİP milletvekili Can Atalay'ın durumu, AİHM kararları, HDP/YSP'nin terörle ilişkisi, İçişleri Bakanlığı'na yönelik terör saldırısı, kira uyuşmazlıkları, sosyal medyada kurulan mahkemeler bağlamında çarpıcı tespitlerini paylaştı. Tunç'un öne çıkan değerlendirmeleri şöyle:
HDP VE TERÖRLE İLİŞKİSİ
HDP, şimdi de Yeşil Sol Parti. Terörle irtibatını kesmiyor. Açık açık, 'Terörün siyasi uzantısıyım' diyor adeta. 'Gelin tekrar bana kapatma davası açın. Terörü desteklemeye devam edeceğim!' diyor. Yani siyaset mi yapacaksınız? Seçildiğiniz halkı mı temsil edeceksiniz? Yoksa terör örgütünün sözcülüğünü mü yapacaksınız? Siz, terör örgütünün propagandasını yaparsanız hukuk devleti buna müsaade etmez. Ama bahsedilen sözlerle ilgili yargı soruşturma açtığında veya dokunulmazlık fezlekesi geldiğinde de bu sefer herkes sahip çıkıyor!
GEZİ DAVASI: Gezi olaylarına Sayın Kılıçdaroğlu 'Gezi onurumuzdur' diye yaklaştı. Gezi'de, kamunun ve özel şahısların malına zarar verenler, cana kastedenler için "Alnından öpüyoruz" şeklinde nitelemede bulundu. Gezi'de suç olmadığını kabul ediyorlar. Orada, onlarla anlaşamıyoruz. Şiddet, hiçbir demokratik düzende kabul edilemez. Yargıtay'ın 170 sayfalık gerekçeli kararı var. Yargıtay hangi gerekçelerle mahkûmiyet kararı verdi? Bunu kimse okumuyor. Yargı, Gezi'nin şiddet hareketleri olduğunu, bütün ülkeye yaygınlaştırılmak istendiğini ve seçilmiş hükümete yönelik bir kalkışma hareketi olduğunu yargı kabul etti. Eylemin niteliği, mevzuat ortada.
AİHM VE TÜRK YARGISI: Belli bazı davalar bakımından Türkiye, AİHM kararlarını uygulamayan bir ülke gibi gösteriliyor. Gerçek o değil. Gerçek rakamları söyleyeyim. Tüm ülkeler bakımından AİHM kararını yerine getirme oranı yüzde 79.39. Türkiye ile ilgili 4 bin 336 dosyada hak ihlali kararı verilmiş. Yerine getirme oranımız yüzde 88.95. AİHM'in yargı yetkisini kabul etmiş bir ülkeyiz. Türkiye'ye çifte standart uygulanmasını istemiyoruz. AİHM'in hukuki olmayan kararlar verdiğini söylüyoruz. Özellikle Türkiye söz konusu olduğunda AİHM yerleşik içtihatlarından ayrılıyor.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI: Elbette ki değişmez maddelerin dışındaki hususlar hepsi konuşulabilir, masaya konulabilir, muhalefetin görüşleri, diğer sivil toplumun görüşleri. Yeni anayasa yapma sürecinin bir uzlaşmayla olması lazım.
ANKARA'DAKİ TERÖR SALDIRISI
İçişleri'ne yönelik terör eylemiyle ilgili soruşturma devam ediyor. Nasıl geldiler, nereden geldiler, plaka takip sistemleri, tüm bunlar detaylı bir şekilde inceleniyor. Terör örgütü PKK'nın yaptığı noktasındaki tereddüt söz konusu değil. Plaka takip sistemlerine takılmaması... Herhalde ara yollardan sabaha kadar yolculuk yaptıklarına göre... Tüm bunlar adli soruşturma neticesinde ortaya çıkacak hususlar.
KİRADA ARABULUCU ETKİSİ
1 Eylül'den bugüne, kira uyuşmazlıklarında 29 bin 906 başvuru olmuş. Anlaşma sayısı 2 bin 817. Anlaşamama sayısı 2 bin 157. Sonuçlanan dosya 4 bin 974. Anlaşma sayısı fazla ise bu, olumlu gelişmedir. İlk verilere göre anlaşma oranı yarı yarıya. 30 bin dosyanın 15 bini yargıya gitmeden sonuçlanmış olsa bu toplumsal barış açısından önemli.