Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Türk milletinin ‘Kapağı’

The Economist başta olmak üzere, etkili kimi yabancı dergilerin, Türkiye'nin seçimini mercek altına aldığı dikkat çekici bir süreçten geçiyoruz. Aşırı önyargılı, hatta düşmanca ifadelerle bezeli, çirkin bir üslûpla kâğıda dökülen muhtelif yazı, yorum ve analizlerde, -tahmin edildiği üzere- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesinin istenmesi ve açık biçimde Kemal Kılıçdaroğlu'nun desteklenmesi bizce sürpriz değil.
Neden?
Çünkü bu operasyonel yazıların tamamında, "Erdoğan'ın izlediği milli çıkarlara dayalı Türkiye çizgisinin hedef alındığı görülüyor" da ondan!
Dünyayı, "Demokratlar ve Diktatörler" olarak ikiye bölen üst aklın kalemşorları, sinsi bir şekilde Erdoğan'ı, Batıdan ve değerlerinden uzaklaşan bir konuma oturtmaya çabalıyor. Ama arkasındaki gerçekleri perdeliyor!
Örneğin...
AB'nin stratejik körlükle malûl liderliği, Avrupa'da yükselen ırkçılık ve Müslüman düşmanlığı, Ankara-Brüksel entegrasyonuna sekte vuran ülkeler ve sunî bahaneler, vize muafiyeti sözünün tutulmaması, Türkiye'nin NATO içindeki ağırlığını sarsmaya dönük hamlelerin geliştirilmesi... İşte bunlardan tek kelime bahsedilmiyor.
Ayrıca..
Bundan 15 yıl önce küresel finansal krizle başlayan, 2019'daki büyük pandemi şokuyla şekillenen ve 2022'deki Rusya-Ukrayna Savaşı ile zirveye tırmanan global sorunlar dizisinin yeni dünya düzeninin habercisi olduğu gerçeği de kasten gözden kaçırılıyor.
Yani...
Artık iyi bildiğimiz algı çarpıtması yöntemleri, Türkiye Cumhurbaşkanı için de işletiliyor. Otoriter kimlik yakıştırması, kişisel kızgınlık objesine dönüştürülmesi, halkla gönül bağının kesilmesi gibi...
Erdoğan bir tür, "cambaza bak cambaza oyunu" ile hedef alınırken o anda, bağımsız Türkiye yolculuğunun durdurulması senaryosu da yazılıyor!
Lakin..
Malûm dergilere ve onların yazı işlerine içeriden mühimmat taşıyan yerli işbirlikçilerine en güzel cevap, inşallah 15 Mayıs sabahı verilecek.
İşte, "Türk Milleti'nin Kapağı" başlığı da o günün mânâ ve ehemmiyetine çok yakışacak!

***


İSTANBUL MİTİNGİ NEDEN ÖNEMLİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, tam saha siyaset tarzı, meydanlara yüklenmesi şimdiye kadar girilen tüm seçimlerde somut ve ölçülebilir pozitif neticeler verdi. "Erdoğan Etkisi" diyebileceğimiz bu pozitif dalga, büyük fırsatlar yarattığı kadar, maalesef "O, nasılsa halleder" rehavetine kapılanları da bünyesinde barındırıyor!
Bakınız... Miting alanlarında Erdoğan sevgisi, karizması, ona duyulan güven ve vefa duygusu hakikaten muhteşem karşılık üretiyor. Peki, "Muhalefetin görmediği kritik ayrıntıda ne yatıyor?"
Elbette sade vatandaşın kendisini Erdoğan'la özdeşleştirmesi... Çok farklı yörelerde, cinsiyet, yaş, eğitim, gelir seviyesindeki milyonlarca insanın farklı ama özgün nedenlerle Erdoğan'ın öyküsünü bireysel günlük hayatına uyarlaması pek çok ezberi bozuyor, anketleri de yanıltıyor.
Buradan, İstanbul mitingine gelecek olursak... Bugün CHP ve ortaklarının, HDP destekli Maltepe seçim toplantısı yapılacak.
İBB'nin taktiksel bariyerleri yüzünden Yenikapı yerine Atatürk Havalimanı'na alınan pazar günkü AK Parti öncülüğündeki miting ise sayısal katılımı ile ayrı bir göstergeye dönüşecek. Sebebi de gayet açık.
"AK Parti, milyonları buluşturur!"
Bu yüksek motivasyon, büyük şehirlerde zorlu yaşam mücadelesi veren her bir aktörün güncel siyasal duruşunu da özetleyecek, sandığın kaderini etkileyecek.
Unutmadan...
Erdoğan imzalı milyonluk miting, muhalif çevrelerce "normal" diye geçiştirilecekken... Katılımın yeterliliğine ilişkin spekülasyonlar ise karşı mahallenin taraftarlarına "siyasal doping" için kullanılacak.
Tam da bu nedenle...
7 Mayıs'ta İstanbul'un sesi, 14 Mayıs'ın nefesi olacak!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA