Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

ABD ve AB ile yeni dönem

Joe Biden yönetimiyle çalışmaya hazır olduklarını belirten Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz, göç, vize ve Gümrük Birliği başlıklarında AB ile pozitif gündeme vurgu yaptı. Atina’yla görüşmelerin de tüm ihtilaflı konuları kapsayacağını söyledi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Başkan Biden döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin daha öngörülebilir olmasını beklediklerini söyledi ve ekledi: "Önyargılı değiliz. Bir yol haritası hazırlıyoruz ama gerçekleri de biliyoruz." Çavuşoğlu, ABD, AB, Yunanistan, Karabağ, Çin, Libya, Körfez ülkeleri bağlamında Türkiye'nin güncel pozisyonuna ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:
ABD'de Biden dönemi başlıyor. Türkiye, yeni yönetim ile çalışmaya hazır mı?
Biz hazırız. Önyargılı da değiliz. Ama aynı zamanda gerçekleri de biliyoruz. İlişkilerimizde yaşadığımız sorunlar da var fırsatlar da. Yeni yönetimdekiler tanıdığımız, daha önce çalıştığımız insanlar. Bildiğimiz insanlar diye 'İlişkiler birden düzelecek' dersek gerçekçi olmayız. İlişkileri hangi alanda nasıl geliştiririz, kendi aramızda yol haritası hazırlıyoruz. İlişkilerimizi etkileyen en önemli konu, terör örgütü PKK/ YPG'ye verilen destek. Onların da S-400 sorunu var. Başkan Trump gitmeden önce yaptırım kararı aldı. Bakalım onlarla bu süreci nasıl yürüteceğiz? 'Bir çalışma grubu oluşturalım, NATO ile de çalışılsın' teklifimizi yenileyeceğiz. Problemler de belli, atabileceğimiz olumlu adımlar da. İlişkilerimiz açısından daha öngörülebilir bir süreç olacağını düşünüyorum.

GÖZLER 21 OCAK'TA

Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu Akdeniz Konferansı önerisi oldu... AB tarafında bir yumuşama mı var?
Konferans ile 'hakça paylaşım' diyoruz. Biz, herkesin katılımını istedik. Orada şirketi olan ülkeleri de dahil ettik buna. Teklifimize henüz AB'den cevap gelmedi. Onlar için tereddüt sebebi KKTC'nin katılması olabilir. Biz de Kıbrıs'la hakça paylaşım olacağı için 'İki lider de katılır, siz KKTC'yi kabul etmiyorsanız biz de Rum tarafının katılmasına izin vermeyiz' dedik. 21 Ocak'ta Brüksel'de bunu ele alacağız. Konferansta, iki taraf gelir paylaşımını görüşecek. KKTC için gözlemci konumu kabul etmemiz mümkün değil.
21 Ocak'taki Brüksel ziyaretinizde hangi somut hangi adımlar atılabilir?
1- Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell ile yapacağımız görüşme, Ursula von der Leyen ile Charles Michel'in Türkiye ziyaretinin hazırlığı niteliğinde olacak. 2- Doğu Akdeniz Konferansı'nın hazırlığı. 3- Göç mutabakatının yenilenmesi. 4- Vize serbestisi. 5- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi... Vize serbestisi, Merkel'in söylediği gibi zor bir konu ama AB'nin sözünü yerine getirmesi lazım. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki tarafın da yararına.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


KÖRFEZ'DE NORMALLEŞME

Körfez'in, Katar'la ilişkileri yumuşadı, Türkiye'ye sıcak mesajlar da oldu. Ne öngörüyorsunuz?
Körfez'deki normalleşmeden memnunuz. Özellikle Kuveyt'i çabalarından dolayı tebrik ediyoruz. Bu sürecin bölgeye olumlu etkisi olacaktır. Suudi Arabistan ile daha pozitif bir atmosfer yaratılmasına katkı sağlayacaktır. BAE'den de pozitif mesajlar geliyor. Ama biz somut şeyler de görmek istiyoruz. Aynı şekilde Mısır ile de ilişkilerimizi yoluna koyma noktasında olumlu adıma, olumlu cevap veririz.

DEVİR-TESLİM BEKLENİYOR

Biden yönetimi ile temas kuruldu mu?
Hayır. Onlar herkese, "Biden'ın talimatı var, görevi devralmadan kimseyle görüşmüyoruz" dediler. Büyükelçiliğimizle temaslar oldu ve Büyükelçimizle sohbet ederken, "Görevi devraldıktan sonra Türkiye'yle de temasa geçeceğiz" demişler.
Biden'ın ilk görüşeceği liderler arasında Sayın Cumhurbaşkanımızın olması yönünde bir girişimde bulunuldu mu?
Göreve başladıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da arar, tebrik eder, görüşelim der, davet eder. Ama nerede olacağını şu an bilemem.

ATİNA İLE GÖRÜŞMELER


Yunanistan'la istikşafi görüşmeler başlayacak. Miçotakis, 'Sadece deniz yetki alanları konuşulacak' diyor. Ankara'nın masaya bütün sorunları getirme talebi var...
İstikşafi görüşmelerin 61'incisini yapacağız. 60'ıncı görüşmede ne görüşüldüyse, 61'incisinde bunlar görüşülecek. Onlar, 'Bunları konuşmak istemiyoruz' derse, istikşafi görüşmenin bir anlamı yok. Kapsamda sadece deniz yetki alanları yok. 'Deniz yetki alanları için ayrı bir görüşme' önerseler, o zaman 'evet ya da hayır' deriz. O ayrı bir şey. Ama kendileri başından beri istikşafi görüşmeye yanaşmadılar. Son zamanlarda sanki onlar istiyormuş gibi bir hava estirdiler. Bu da doğru değil. Biz başından beri 'Ön şartsız görüşmelere hazırız, tüm meseleleri konuşacağız' dedik. İstikşafi görüşmelerin içinde itilaflı tüm konular var.

MACRON'DAN ÖZEL MEKTUP

Türkiye-Fransa ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor?
Fransa ile ilişkilerimiz, Peygamber Efendimize ve Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırılar, devlet binalarında afişlerin asılması ve bunların, ifade özgürlüğü gibi nitelendirmesinden sonra gerildi. Biz de cevaplarımızı verdik. Kendi milli eğitim bakanlarıyla ilgili bir iki karikatür olunca onları hemen yasakladılar. Ama bizim kutsalımıza gelince ifade özgürlüğü diyorlar. En son Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ile yaptığımız görüşmede 'Bir yol haritası üzerinde çalışalım' diye mutabık kaldık. Sonra Cumhurbaşkanımız, Sayın Macron'a bir geçmiş olsun mektubu gönderdi ve yeni yılını tebrik etti. Arkasından Fransızlar 4 alanda istişarelere başlayalım diye bize geri döndüler, biz de tamam dedik. İki gün önce de Macron'un mektubunu aldık, gayet olumlu. İlişkileri geliştirme isteği, Türkiye'ye atfettikleri önemin yanı sıra Avrupa için Cumhurbaşkanımızla görüşmeyi de arzu ettiğini vurgulayan, güzel pozitif, hatta hitabı Türkçe bir mektup aldık. (Mektup, el yazısı ile 'Değerli Tayyip' diye başlıyor.) Cumhurbaşkanımız da 'Memnuniyetle görüşürüz' dedi. Önce video konferans ve telefon görüşmesinden bahsediliyor.
Yol haritasının kapsamı nedir?
Bunlar,
1- İkili düzeyde istişareler.
2- Terörle mücadele.
3- Bölgesel konular, Suriye ve Libya dahil.
4- Eğitim işbirliği.

GÖZLEM
MERKEZİ AĞDAM

Türk askeri Karabağ'da nerede konuşlanacak?
Ortak Gözlem Merkezi için yer belirlendi, konteynerlir geldi, inşaat başladı. İlk etapta 60 Türk, 60 Rus askerinin eşit sayıda olacağı bir merkez yapılıyor. Bu merkez Ağdam'da. Temas hattına yaklaşık 8 km uzakta. Azerbaycanlılar da memnun. Askerlerimiz de gitmeye başladı. Orası büyük bir karargâh gibi olmayacak, gözlem merkezi olacak. İleride ihtiyaç olursa Azerbaycan'la ikili anlaşma yaparak, gerekli desteği her zaman verebiliriz. Biz ayrıca Karabağ'daki Rus barış gücünün statüsüne ilişkin anlaşma imzalanması için Rusya'yı da teşvik ediyoruz.
Nahçıvan'dan açılacak koridorla ilgili bir problem söz konusu mu?
Bir problem yok. Moskova'daki Rusya- Azerbaycan-Ermenistan zirvesinde de bu teyit edilmiş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA