Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le önceki gün Moskova'da yaptığı görüşme sonrası dönüş yolunda uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Münbiç ve YPG ihtilafı konusunda ABD'li senatör Graham'ın Ankara temasları yeni kilometre taşı olarak değerlendirilebilir mi?
Şu anda Münbiç'te bin PYD-YPG'li var. Şehrin nüfusunun yüzde 85-90'ı Sünni Araplar. Münbiç'in nüfusu 700 bin civarında.
Fakat oradaki saldırılar, terör örgütlerinin oraya girişleri gibi hadiseler, maalesef oranın yerli insanlarını şehirden kopardı.
Şimdi yeni bir süreç var.
Gelinen noktada Rusya da ABD de PYD-YPG'nin Münbiç'i boşaltacağını söylüyor.
Suriye konusunda son düzlüğe geldiğimizi hissediyor musunuz?
Henüz hissetmiyoruz. Orada bayağı iş var. Mesela Astana sürecini sona erdirme gayreti olanlar var. Sayın Putin'le görüşmemiz, yakın gelecekte Rusya- Türkiye-İran olarak Soçi'de yapacağımız üçlü zirve buna verdiğimiz önemin göstergesi.
Suriye'de anayasa komisyonu sürecinde ilerleme kaydedilmesine de önem veriyoruz. Sonrasında Cenevre sürecinin başlaması ve neticeye varması.
Önceliğiniz Münbiç mi, İdlib mi?
İdlib'i Rusya ile beraber belirli bir yere oturttuk hatta kurtardık.
Eğer İdlib'de birlikteliğimiz olmasaydı, oradan yüz binlerce insan göçe zorlanabilir, büyük katliamlar yaşanabilirdi.
Suriye'nin terör unsurlarından arındırılması için tüm aktörlerle temastayız. PYDYPG'nin Münbiç'i boşaltmasını Rusya ile de konuşuyoruz. Münbiç'i temizledikten sonra hedefimiz Münbiç'in yerli halkının oraya yerleşmesini sağlamak.
Suriye'de çok aktör var, Türkiye aynı anda müzakere yapabiliyor?
Bizim konumumuz hiçbirine benzemiyor.
Suriye ile 911 kilometre sınırımız, ortak tarihimiz, kültür birlikteliğimiz var. Evlilikler yapmışız. En son baba Esed döneminde 1998'de imzalanmış bir Adana Mutabakatı var. PKK terör örgütü mensuplarının bize teslim edilişini, terörle mücadeleyi ele alan bir mutabakat.
Sayın Putin bunu gündeme getirdi, "Adana Mutabakatı önemli bir konu.
Türkiye bunu işlemeli" dedi. "Türkiye'yi buraya kim davet etti" diyenlere karşı o mutaba- katı masaya getirmeliyiz.
Mutabakat geçerli mi?
O mutabakatın geçersiz olduğunu söyleyebilen kimse yok.
Tam aksine Sayın Putin, o mutabakatın bizim terörle mücadelemiz açısından önemli olabileceğine işaret ediyor.
Suriye ile diplomatik temasımız yok. Süreç nasıl işleyecek?
O mutabakat 2011'e kadar işledi.
Bizim, 1 milyona yakın insanın ölümüne sebep olmuş, milyonlarca insanı göçe zorlamış biriyle üst düzey temasımız olmaz. Biz sınırdaşız ve buradan bize sürekli terör tehdidi var. Cerablus'a, El Bab'a, Afrin'e girdik. Bunun için illa bir yerden davet beklememize gerek yoktu.
Zaman zaman "Siz davetli misiniz?" diye soruyorlar ya. Davetli olmamıza gerek yok. Bize fiili saldırılar var ve biz 100'ün üzerinde insanımızı kaybetmişiz.
Bizi oraya Suriye halkı davet etti. Afrin, Cerablus, El Bab halkı hatta Rakka'daki aşiretler bile bizi davet ediyor.
Cumhur İttifakı adaylarını belirleyip seçim çalışmalarına başladı...
31 Ocak'ta manifestomuzu açıklayacağız.
Manifesto 10 ana başlık etrafında şekillenecek. 1 Şubat'ı da kampanya başlangıcı olarak ilan ettik. Temennim odur ki inşallah 31 Mart akşamı ülkem güler, ülkem sevinir.
Fazıl Say'ı destekleyenler "Onu da Erdoğan'a kaptırdık" diye Say'a linç girişimilena başladılar...
Fazıl Say, bulunduğu alanda dünyada kendisini ispat etmiş bir arkadaşımız, kardeşimiz.
Bize düşen bununla iftihar etmektir.
Fazıl beyin babası Ahmet beye şahsıma yönelik ifadelerinden dolayı, şahsım, ailem, milletim adına ona da teşekkür ediyorum. O gün güzel de bir tevafuk oldu.
ADANA MUTABAKATI İLE PKK ELEBAŞI SINIRDIŞI EDİLDİ
1998'de Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan karar gereğince, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Suriye'nin teröre destek vermeye devam etmesi halinde bunun bir savaş sebebi sayılacağını söylemişti. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in arabuluculuğuyla Adana Mutabakatı imzalandı. Mutabakatla Suriye PKK'nın terör örgütü sayıp faaliyetlerine son vereceğini taahhüt etti. Suriye yönetimi terör örgütünün faaliyetlerini önleyemezse Türkiye'nin operasyon hakkı var. Mutabakattan sonra elebaşı Abdullah Öcalan Suriye'den çıkarıldı ve daha sonra yakalandı.