Eskiden, bilgiden hedefe gidilirdi. Günümüz şartlarında önce hedef tayin ediliyor, sonra ona göre dezenformasyon oluşturuluyor. Bu tabloyu Türkiye özelinde birçok olayda gördük. Özellikle Başkan Tayyip Erdoğan'ın hedef tahtasına konulduğu yerli veya uluslararası patentli pek çok algı operasyonunda senaryo kurgusuna göre, yanıltıcı bilgi üretilip yayıldığına tanık olduk. Bilgi diye pazarlananlar, operasyon merkezlerinin görmek istediklerinden ibaretti. Ve maalesef taraftar da buldu. İletişim dünyasının "Yeni Gerçeklik" diye tanımlanan bu sanal boyutunda, hemen herkes kendisi gibi düşünenleri buluyor, onlarla etkileşime giriyor ve oradan edindiklerini doğru kabul ediyor. Böylece, zihni sağlamasını yaptığını düşünerek rahatladığı anda büyük bir manipülasyonun da parçası oluyor.
Son günlerde, Türkiye ekonomisi üzerinde de kendi kendini doğrulayan kehanet çabaları giderek artıyor. Önce bir sonuç dokümanı yazılıyor, sonra o sonuca uygun argümanlar geliştiriliyor. Kapalı devre ortamlarda bu paylaşımlar yapılıyor ve inanılması gereken gerçeklere dönüştürülüyor.
Bu gözle bakıldığında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın şu an önyargıların mağduru aynı zamanda organize çevrelerin daha ilk günden sert çıkışlarının hedefi olduğunu söyleyebiliriz.
Lakin... Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletin özel sektör mantığı ile işletilmesini amaçladığı için geniş özel sektör tecrübesine, siyaset ve devlet yönetimi birikimini de ekleyen Albayrak ismi, epeyce ezberi bozmaya aday. Yakında, bakan yardımcıları ile birlikte ekibini açıkladığında, kısa ve orta vadeli hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için kullanılacak araçları ve eskisinden farklı çalışma stilini sahaya yansıttığında, operasyonel merkezlerin sarsılacağını, Türkiye'ye güvenenlerin ise satın alacağı yepyeni öykülerin yazılacağını şimdiden belirtebiliriz.