Türk devlet geleneği gereği yeni göreve başlayan Cumhurbaşkanı (eskiden Başbakanlar) ilk resmi ziyaretlerini Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerçekleştiriyor. Başkan Tayyip Erdoğan da önceki gün Bakü ve Lefkoşa'da idi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesi açıklandıktan sonra Erdoğan'ın dış temaslarını izlemek ve değerlendirmelerini dinlemek önemli idi. Nitekim gelecek adına epeyce ipucu da edindik.
Benim an itibariyle paylaşmak istediğim hususlar Cumhurbaşkanı'na dair güncel gözlemlerim olacak. "Ne gördünüz, ne tür izlenimlerle döndünüz?" diye soracak olursanız...
Birincisi... Cumhurbaşkanı, seçimleri tamamlamış olmanın huzuru içinde. Seçim demişken... Hem 24 Haziran sandığının sonuçlarını hem de yeni sistemde rol alacak isimlerin belirlenmesini kastediyorum.
İkincisi... Devletin yönetim şemasındaki dönüşüme, bürokrasinin yeniden inşasına ve seçim beyannamesindeki taahhütlerin eşzamanlı olarak hayata geçmesine fazlasıyla kafa yoruyor. Birkaç aya kadar taşların yerli yerine oturacağını, bakanların, ofislerin, kurulların verimli çalışacağını, yenilikçi icraatlara imza atacağını düşünüyor.
Üçüncüsü... Meclis'i ve işleyişini tahmin edilenin de ötesinde önemsiyor. AK Parti'nin, Meclis'te sayısal çoğunluğu olmamasını dikkate almakla birlikte, etkin yasama fonksiyonuna sürekli vurgu yapıyor. Bilhassa komisyonların eskiye kıyasla çok daha kritik hale geleceğini öngörüyor.
Dördüncüsü... 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı duruşu, 7 Ağustos Yenikapı Ruhu'na sahip çıkışı ve hükümet sistemi değişikliğine verdiği desteği de göz önünde tutarak MHP lideri Devlet Bahçeli'yi ve Cumhur İttifakı'nı özellikli bir yerde tutuyor. İttifak ilişkisinin sınırları ve sürdürülebilirliğini hassasiyetle ele alıyor.
Beşincisi... Ekonomide alınması gereken tedbirleri bugünden düşünüyor. Göreve getirdiği bakanlara güveniyor. Derleyip toparlayacaklarına inanıyor. Piyasaların, spekülasyonlara prim vermeyip, yeni başarı öyküsüne ve çalışma tarzına odaklanmasını istiyor.
Ve nihayet... Yerel seçimleri hiç aklından çıkarmıyor. Ankara'daki geçiş sürecinin ve muhtemel bütçe önlemlerinin, seçimleri gölgede bırakmaması için sürekli uyarılarda bulunuyor.