15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel'den sarsıcı, sarsıcı olduğu kadar da gerçekleri anlamamıza imkân veren bir açıklama gelmişti. Votel, biraz bilinçli olarak biraz da basın toplantısında boş bulunarak, "Türk ordusunda beraber çalıştığımız bazı isimler hapiste" demişti. Şu meşhur "Bizim çocuklar" meselesini güncellemiş ve ifşa etmişti.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, daha birkaç gün önce "Türkiye ekonomisi, 15 Temmuz darbe girişiminin şokunu atlattı" dedikten sonra "not düşürme" kararı açıklaması sürpriz miydi?
15 Temmuz'u tam ve doğru analiz edenler için "beklenmedik bir durum yoktu!" "Beklenmedik değildi" derken, bu yönde hazırlıklar olduğu duyuluyordu, hatta piyasada 15 gündür fazlasıyla konuşuluyordu manasında... Yoksa, "not operasyonu" hem kasti faul hem de Türkiye'ye hiza verme planlaması yönüyle ciddiyetle ele alınması gereken bir hamle.
Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus şu:
Moody's ve benzerlerinin "siyasi saikle" hareket ettiklerini her fırsatta ve her platformda anlatmanın yanı sıra, Türkiye ekonomisi için doğruları yapmaya, yapısal dönüşüm programlarını uygulamaya devam etmek. Yani... Türkiye'yi ve iradesini zımparalamaya kalkışanlara karşı, Türkiye ekonomisinin temellerini güçlendirmek.