Yaz şartlarında, "bekleme moduna" geçen piyasa kurtları için "sonbahar planları" da değişiyor. Klasik sonbahar sendromu, kur ve faiz oyunu denklemi bozuluyor. Nedeni gayet açık... Hem küresel güvenlik risklerinin yönetimi hem de küresel ekonomik problemlerin çözümü eski politikalarla, ezberlenmiş formüllerle pek mümkün değil de ondan.
Örneğin... Daha düne kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bırakın faiz indirmesini, faizleri yukarı yönlü değiştirmesi gerektiğini savunanlar bu sıralar suskun. Niçin? Çünkü "küresel ekonomik durgunluk" tehlikesi kapıda da ondan. Ayrıca, terörün küresel karakter kazanan yapısına karşı küresel işbirlikleri cılız seyrederken küresel içe kapanma eğilimi daha güçlü seyrediyor. Çok değişik faktörlerin ortak etkisiyle de olsa İngiltere'nin, AB'den çıkış kararı alması, toplumların korkularla nasıl manipüle edilebileceğini, güvenli izole ada hayali ile dış tehditlerden kurtulabilecekleri yanılgısına nasıl düştüklerini gösteriyor. Bir başka anlatımla, küreselleşmenin nimet paylaşımındaki adaletsizlikler yüzünden küresel risk paylaşımı gerekince bazı ülkeler ve halklar yan çizebiliyorlar. İşte böylesi kaotik küresel şartlar altında Türkiye'nin akılcı, esnek ve geleceği öngören politikalar uygulaması, siyasi istikrarı mutlaka sürdürülebilir kılması gerekiyor.
Özetle...
2 kere 2'nin 4 ettiği günler geri gelene kadar ya ülkeler başının çaresine bakacak ya da zoraki birliktelikler samimi ve kurumsal birlikteliklere dönüşecek.