Cizre, Sur, Silopi gibi ilçelerden çıkarılan derslerle, terörü destekleyen belediyelere yönelik kritik adımlar atılması kararlaştırıldı. AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı'nca yapılan çalışma son aşamaya geldi ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da sunum yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yürürlüğe giren "bütün şehir yasasından" ve merkezi idarenin bazı yetkilerinin kademeli olarak "yerele devrinden" geri adım atılmadan çözüm üretildi. Özellikle güneydoğuda halktan aldığı yetki ile hizmetleri etkin ve verimli şekilde yürütmesi gereken bazı belediyelerin ya terör örgütüne iş makinası parkını kullandırdığı ya da büyükşehirlerin ilçe belediyelerine hizmet götürmediği tespit edildi. Sorunların aşılması için "belediyelere kayyum atanması" ve "altyapı hizmetlerinin vali veya kaymakam tarafından yaptırılıp, ilgili belediyenin Ankara'dan alacağı hak edişten kesilmesi" formülü geliştirildi.
PARA MAHSUP EDİLECEK
AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki başkanlığında çalışan büyükşehir, ilçe, belde belediye başkanlarının da katıldığı komisyonun terörle bağlantılı yerel yönetimlere dönük reçetesi şöyle:
Teröre yardım ve yataklık yaptığı tespit edilen belediyelerde başkanın yerine illerde vali, ilçelerde kaymakam "kayyum" olarak atanacak.
Kayyum atanmasıyla belediye meclisleri de feshedilmiş sayılacak. Mevcut durumda İçişleri Bakanlığı'nın görevden el çektirdiği başkanının yerine belediye meclisi içinden eş başkan statüsünde yine aynı tarzda bir isim seçiliyor ve sorun çözülmüş olmuyordu.
Büyükşehir belediyelerinin yapması gereken ancak siyasi gerekçelerle yapmadığı, kasten geciktirdiği yatırım projelerinde Valiler bilirkişi atayacak. Belediye Yasası'nda altyapı hizmetinin tamamlanmasını geciktiren süre prosedürü kısaltılacak. Valiler eliyle alanda süratle tespit yapılarak o yatırım "doğrudan temin" yöntemiyle hayata geçirilecek. Yatırım bedeli, İller Bankası'na fatura edilerek ilgili belediyenin payından mahsup edilecek.
Belediyelerin asli kadroları ile taşeron şirketler üzerinden çalıştırdığı personel dikkate alınarak, gelirlerle personel giderleri arasında denge kurulması istenecek. Özellikle HDP'li belediyelerde eleman alınırken "bedel ödedin mi?" sorusunun önüne geçilecek. Ailesinden dağda bulunan veya çatışmada ölenlerin yakınlarına öncelikle iş verilmesinin önüne geçilecek.
HDP'li belediyelerden, Kandil'in çizgisine yakın duran ancak iş makinalırını hendek kazma, barikat kurmada kullandırmayan, şiddeti desteklemeyenler diğerlerinden ayrılacak. Görüşlerle terörle uyumlu eylem arasında ince çizgi çekilerek bu tarz belediyeler sadece yakın izlemede tutulacak.