Bir GSM firması patronunun dediği gibi "sabit telefon odaları, cep telefonu insanları arar!" Türkiye, 20 yıl önce 400 bin abone için düşünülen GSM lisansına burun kıvrılan dönemden, 4. nesil mobil iletişimin eşiğine geldi. 4G ihalesi için hazırlıklar son aşamada ve bu yıl tamamlanması hedefleniyor. İletişimdeki her türlü yeniliğe hızla uyum sağlama kapasitesi olan ancak teknoloji üretemeyen bir ülke için 4G ihale süreci yeni fırsatları beraberinde getirebilir. Burada önemli bazı hususlar var:
1- Yerli- küresel, özel- kamu ayrımı olmaksızın işletmeci şirketler arasında eşitadil yarış tesis edilmesi.
2- Bu ihale vesilesi ile halen 3 olan GSM firması sayısının, 4'e çıkarılması için altyapı kurulması.
3- Geniş kapsama alanı imkânı veren 900 MHz bandının, mevcut veya yeni oyuncular arasında tahsisinde asimetrik tablo yaratılmaması.
4- 4G kapsaması için ihtiyaç duyulan 800 MHz bandının frekans kirliliğinden temizlenmesi.
5- GSM vericisi baz istasyonları için belediye ruhsatı ve frekans kullanım ücretlerinin makul ölçüde belirlenmesi...
Neticede, rekabet arttıkça hem vergi yönüyle devletin hem de fiyat yönüyle nihai kullanıcının kazançlı çıktığı herkesin malumu. Öyle bir dünyaya geçiyoruz ki; görme engelli bir vatandaş, cep telefonu sayesinde istediği kentte, bilişimin gözleri ile görerek özgürce dolaşabilecek.