Masaya yumruğunu vuran lider olmayacağını en başta söylemişti. Siyasi diplomasi ve tabanın gücü ile partiyi yöneteceğini ilan etmişti. Bir noktaya kadar bunu sağladı da... Ama artık kılıç iki taraflı işliyor.
CHP'deki tüm kanatları kesiyor. Kabul...
İktidar partisini eleştirmekten imtina edenler, sıra CHP'ye geldi mi en uç yorumları dahi dile getirebiliyor. Lakin mesele bundan ibaret değil. Mesele, "siyasetteki asimetri!" Yani... Asker, yargı, üniversite, iş dünyası, medya kendi doğal sınırlarına çekilir, asli işine odaklanırken muhalefetin, iktidar adayı haline gelememesi. Bu yüzden CHP'nin iç dinamiklerinin ekstra merak uyandırması. Politika üretmekte, ürettiğini halka mal edip destek bulmakta zorlanan parti imajının yerleşmesi... Nihayet, içinden geçmekte olduğumuz sürecin "Yeni CHP" söylemini eritmesi. Partide sevgi eksikliğinin derinleşmesi. Peki, "Geriye ne kalıyor?" derseniz... Geriye, solu yeniden inşa seçeneği kalıyor. Ki o da 10 yıl demek!