Cengiz Han'ın ülkesi Moğolistan'dayız.
Başkent, Kızıl Kahraman (Ulan Bator) duman içinde. Dünyanın en kirli şehirlerinden biri. Öylesine dramatik çelişki ki. 1200'lerin Moğol İmparatorluğu, insan eliyle dünya iklimini değiştirmişti.
Moğol orduları 8 asır önce dünyanın yüzde 22'sini fethederken, savaşlarda 40 milyon kişi öldü. Geniş bölgelerde nüfusun seyrekleşmesi ile sürülemeyen tarlalar ormanlara dönüştü ve bu ormanlar atmosferin temizlenmesini sağladı.
Moğollar deyince...
13. yüzyılda Bağdat'ın yakılmasıyla İslam ve dünya tarihini, bilimini ileri götürebilecek çok önemli eserlerin yok olması da akla geliyor. Ve o imparatorun torunları bugün 2.9 milyon nüfusu, kişi başına 3.500 dolar milli gelirle modern dünyada var olmaya çabalıyor. Medeniyet yıkmak ile medeniyet kurmak arasındaki büyük farkı iliklerinde hissediyor.

***
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "vizeleri kaldırma" politikası Moğol diyarında da yankı buldu. THY uçuşlarının sayısı ise 3'ten 5'e çıktı. Türklerin ilk alfabesi olan Orhun harfleriyle Göktürklerin 1300 yıl önce taşlara işlediği Bilge Kağan ve Kül Tigin kitabeleri, yıllar önce TİKA tarafından koruma altına alındı. Böylece... Söylem milliyetçiliği Ankara'da kalırken asıl milliyetçilik binlerce kilometre uzakta boy gösterdi.
148 ülkede olduğu gibi Moğolistan'da da Türklerin bir ayağını "okullar" oluşturuyor.
5 Türk Okulu'nda 1.500'e yakın öğrenci okuyor. 3 bin mezun ise kamuda, özel sektörde etkili pozisyonlarda bulunuyor.
Hizmet'in gönüllü neferleri Moğolistan'da da özveri ile çalışıyor. Resmi heyetlere de onlar tercümanlık yapıyor. Bize eşlik eden Turgut Karabulut sayesinde Ulan Bator'un varoşlarındaki çadırları gezdik.
Gece yarısı bir Moğol'un çadır evine konuk olduk. Türkiye farkındalığına tanıklık ettik.
Doğrusu...
Ülkemizin gücünü dışarıda bir kez daha görürken, iç gündemden biraz olsun uzaklaşmak hepimize iyi geldi...