Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özgün kurumsal yapısı kurallar; teamüller ve emirkomuta zincirinde şekilleniyor. Disiplinsizliğe, emre itaatsizliğe asla tolerans göstermiyor. Yargılamasını dahi üniforma altında özel yöntemlerle gerçekleştiriyor. Çoğu zaman, bünyeyi koruma güdüsüyle hareket ediyor.
İşte bu noktada bir grup TSK personeli için verilen bazı kararlara parantez açmak gerekiyor. Askeri hiyerarşide şekillenip, siyasi otoritede biten kararlar bunlar. Gerek kuvvet komutanlıklarından gerekse jandarmadan Milli Savunma veya İçişleri Bakanı'nın onayı ile askeri personelin ilişiğinin kesilmesi mümkün. "Re'sen emeklilik", YAŞ'a bile gerek duyulmadan personel ihracını sağlayan bir sistem. Denilebilir ki "O tür kararlara karşı yargı yolu açık!" Oysa durum bu kadar basit değil.
1- "Gizli" damgalı zarflarla ordudan emekli edilen personelin önemli bölümü, içeriğini bilmiyor.
2- Askeri yargılama mekanizmasının kuruluş ve işleyiş biçimi de ister istemez eleştiriliyor.
Sayıları 2 bini bulan, TSK'dan re'sen emekli edilen personelle ilgili yeni bir durum değerlendirmesi yapılabilir mi? Suça bulaşmış olanlar ayıklandıktan sonra kalanlara sivil mahkemelerde yeniden yargılanma imkânı tanınabilir mi?
AİHM kararları beklenmeden, Anayasa Mahkemesi'nin alacağı inisiyatife gerek kalmadan, Meclis'teki yargı paketleri dahilinde çözüm geliştirilebilir mi? Bence düşünmeye değer...