TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in bazı gazetecilere yönelik haklı sitemi iyi bilinir. Ne zaman böylesi tipleri görse aynı çıkışı yapar:
"İşin kolayına kaçıyorsunuz. 'O ne oldu? Bunun için ne düşünüyorsunuz?' tarzı sorularla riski bizim üzerimize yıkıp, iki satır yazıyor kenara çekiliyorsunuz. Böylece maişeti hak ediyorsunuz!"
Benzeri durum Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sözleri için de geçerli. Siyasi kulisleri uzaktan izleyen, muhtelif beyanatların arka planına inemeden yorum yapan o kadar çok ki... Bunların çoğu, fikri katkı sağlamayan, özellikli bilgi paylaşmayan, kategorik memnuniyetsizler kadrosunda çalışanlar...
"Başbakan bir iki kelam etse de arkasına takılsak. Hem yazı hem de tv programı konusu bulsak" diyenler de hayli fazla.
Hadi bu kolaycılığı sürdürüyorlar. Hiç olmazda arada bir Meclis'e gelip eleştirdikleri insanlarla yüz yüze görüşebilseler. Mesela, önceki gece MİT Kanunu değişikliği ele alınırken gece yarısı Meclis kulisinde bulunanlar, bir bakanın şu çıkışını duyabilirdi:
"Savcının hamlesi doğrudan ya da dolaylı yoldan Başbakan'ı hedef alsa ne olur? Siz asıl yapılana bakın!"