MHP lideri Devlet Bahçeli'yi, bu sıralar dikkatle izlemek gerekiyor. Bir bakıma "sürprizlerin adamı" olarak da tanımlayabileceğimiz Bahçeli'nin, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile ilgili son değerlendirmeleri çok manidardı... Ne diyordu Bahçeli?

Bu sözlerin altına imza atılır atılmasına da... Bahçeli, çoğu zaman ağır sözlerle yüklendiği Hükümet'e, neden böylesine şaşırtıcı mesaj veriyor?
Tutum değişikliği ile Başbakan'ın sağlık durumu üzerinden başlatılan spekülasyonlar arasında bir bağ olduğu seziliyor. Başbakan'ın etrafında çekirdek siyasi ekibi kadar muhalefetin bazı isimleri ve askeri kanadın önemli aktörleri de kenetlenmiş görünüyor. Yani, "İçeride biz birbirimizle hesaplaşırız ama dışarıdan elbise biçilmesine fırsat vermeyiz" duruşu sergileniyor. Ülke içindeki zinde gruplarla, Türkiye dengelerini dizayn etmeye meraklı dış mihrakların buluştuğu ortak payda, 2012'yi zorlamaya dönük... Sanırım Bahçeli, 2002 öncesinde tanık olduğu kurgunun bir benzerinin 2012'ye taşındığı kanaatinde. 10 yıl önce "erken seçim" beyanı ile muhtelif oyunları bozan ve siyasi bedel ödeyen MHP liderinin, 10 yıl sonra bir başka oyunu bertaraf etmeye soyunması üzerinde düşünülmeye değer...
***
Bahçeli'nin, "devlet kodları" ile izah edilebilecek "özellikli çizgisinin" en büyük handikabı hâlâ yakınında tuttuğu bazı parti yöneticileri... "Artık çaptan düşmüş, güncelden kopmuş, toplumu okumaktan uzak, komplo teorileriyle zihni ipotek altına alınmış ihtiyar heyeti" sanki Devlet Bey'i de manipüle ediyor.
Başta medya olmak üzere her çevreyi takıntıları ile tasnif etmeye meraklı, kendi içinde çelişik, önyargılarının esiri, iletişimden kopuk o isimler aslında partide de rahatsızlık kaynağı. Devlet Bey'e saygıları nedeni ile susan, ülkeyi etkisi altına alan sorunları görerek sıkıntı yaratmak istemeyen, "dinamik, yenilikçi gençler" elbet konuşacaklar. İşte o gün geldiğinde korku cumhuriyeti pompalayan ak saçlılar ile özgüvenli yeni nesiller arasındaki seçim de tamamlanmış olacak