Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Odalar ve Borsalar Birliği

Özel sektörün önümüzdeki dönemde izleyeceği yol haritasının koordinatları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) iç dinamiklerinde gizli. Ülkedeki "siyasi, ekonomik ve demokratik dönüşümün sancılarını" TOBB örneğinde hissetmek mümkün.
Yaklaşık 9 yıl önce, dönemin TOBB Başkanı Fuat Miras sürpriz şekilde istifa ettiğinde, camiadaki fay hattı da kırılmıştı. Hazırlıksız biçimde TOBB Başkanlığı'nı üstlenen Rifat Hisarcıklıoğlu ise meşruiyet sorunu ile karşı karşıya kalmıştı. Adeta darbe ile işbaşına gelen ara dönem temsilcisi gibi algılanmıştı. Ama Hisarcıklıoğlu, başarıya giden yolda üç büyük adım attı.
1- Tüm Anadolu'yu gezerek kendisini anlattı ve ilk seçimde meşruiyetini tescilledi.
2- TOBB'u uluslararası marka haline getirdi.
3- Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmama iddiasını ortaya koydu.
Rifat Bey'in handikapları ise seçtiği ekipten ve kendisine biçilen siyasi misyonu yönetme güçlüğünden kaynaklandı. Kişisel hırslarını Hisarcıklıoğlu üzerinden realize etmeye çalışan, geç de olsa tasfiyeye uğrayan bir kısım kadrolar, Başkan için sürekli politika planlaması yaptı. O sırada TOBB Başkanı, "Anadolu'ya yaygın örgütün ve mali gücün önemini" yeni yeni keşfediyordu ki üç büyük sorun yaşadı.
1- Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan dengesini kurma.
2- Hükümetle ilişkileri iyi tutarken diğer siyasi partiler, asker ve yüksek yargı nezdinde prestiji muhafaza etme.
3- Farklı sermaye grupları ile hükümet arasında köprü olurken tercih hatalarını düzeltme.

* * *

Hisarcıklıoğlu'nun ilk yılları, muhafazakar tonla bezenmiş, liberal kimliğini kabul ettirme ve AK Parti'ye mesafeli sol aktörlerle buluşma dönemi oldu. 28 Şubat sürecinde Rifat Bey'i "MÜSİAD'çı" diye damgalayıp, özgül ağırlığını azaltmayı amaçlayan muhtelif isimler, Hisarcıklıoğlu'nun çevresinde konuşlanarak bu alanı kontrol etme stratejisi izledi. AK Parti'nin, tek başına iktidarını sürdürebilir kılma aşamasında kilit noktada algılanan Hisarcıklıoğlu ise elindeki imkânlarla desteklediği jestler sayesinde siyasetçilerle sıcak temasını canlı tuttu. Ta ki AK Parti'ye müzmin muhalif şahsiyetler Rifat Bey'in arkasından kontrolsüz atışlara başlayana, Başkan'ı da kafalarına göre tasarladıkları yeni siyasetin merkezine oturtana kadar. Pek çoğu TOBB Başkanı'na rağmen kurgulanan senaryolara karşın Hisarcıklıoğlu, gerek yönetim kurulunda gerekse hükümetle ilişkilerde "klasik denge politikası" ile idare edebileceği yanılgısına kapıldı. Ve bir gün nihai tercihe zorlanacağını yeterince hesaba katmadı.

* * *

Bugün gelinen noktada, TOBB'da tarihi nitelikte olaylar cereyan ediyor. Halk oylamasına sunulan anayasa değişikliği etrafında şekillenen bu olayların kökü esasen çok eskilere uzanıyor. Örneğin, yönetim kurulundaki mutlak uyum ve oybirliğinden artık söz etmek eskisi kadar kolay değil.
1- Rifat Bey, yönetsel kararlarını ittifakla almayı başarmış bir Başkan iken belki de ilk kez yönetimdeki arkadaşları ona rağmen, referandumda oylarının rengini belli etti.
2- Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun yerini TUSKON aldı.
3- İhracatçılar, müteahhitler ve turizmciler özerkliklerini ilan etti.
4- Muhtemelen anayasa değişikliği sonrasında Ekonomik ve Sosyal Konsey'de TOBB'un gücü de tartışılır olacak.
5- İnkar edilemeyecek gerçek ise TOBB'da, 2013'e endeksli başkanlık yarışının sanılandan erken başlaması ve siyasete göre konuşlanması...
Sözün özü...
Kapalı kapılar ardında sergilenen duruş, kamuoyu önünde eksen kaymasına uğradı mı gelişmeler, Oda Başkanları'nı, TOBB Başkanı'nı da aşan biçimde müstakil duruş sergilemeye itebilir! O zaman bireysel "evet" yetmeyebilir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA