1- Ana para, faiz ve vekalet ücretiyle fatura 2 milyar YTL
2- Danıştay, SPK ve BDDK yüzde 50-50 kusurlu dediği için fatura 1'er milyar YTL olarak kurumlarca ödenmeli
3- SPK ve BDDK kaynakları yetmez, mutlaka yasa çıkarılmalı

İmar Bankası'nın bankacılık faaliyetleri durdurulmadan önce (Temmuz 2003) gerçekleştirilen usulsüz bono ve devlet tahvili satışları sonrasında mağdur tasarruf sahiplerinin lehine çıkan yargı kararının nasıl uygulanacağı önceki gün Başbakanlık'ta masaya yatırıldı. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in başkanlığında yapılan toplantıya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Hazine ve Maliye bürokratları katıldı. Danıştay'ın, SPK ve BDDK'da "hizmet kusuru" bulması ve yatırımcı zararının her iki kurum tarafından yüzde 50-50 oranında ödenmesi kararının kısa sürede kesinleşmesi bekleniyor. Ödemenin nasıl, ne zaman ve hangi kaynakla yapılacağı sorusuna yanıtı bulunması gerekiyor.

BİLE BİLE İZİNSİZ BONO SATTI
İmar Bankası'nda yapılan incelemelerde 2 Ekim 2002 ve 3 Temmuz 2003 tarihleri arasında 1 milyar 358 milyon YTL tutarında karşılıksız tahvil ve bono satışı gerçekleştirildiği tespit edilmişti. Karşılıksız tahvil ve bonoların satış ilanları da o dönemde Uzan Grubu'na ait medya kuruluşları ve diğer basın organlarında yer almıştı. Usulsüz bono satışından mağdur olan yatırımcılar Danıştay'da açtıkları davalarda devlet iç borçlanma senetleri bedellerinin ticari faiziyle birlikte kendilerine ödenmesini talep etmişlerdi. Bu tutarın ana para, faiz ve vekalet ücretiyle 2 milyar YTL'ye ulaşacağı hesaplandı. Şener'in başkanlık yaptığı "İmar Bonoları" toplantısında, tasarruf sahiplerinin SPK ve BDDK'ya yönelik haciz kararları aldırdığı ortaya çıktı. SPK ve BDDK gelirlerinin haczedilmesine ilişkin başvuruların yağmur gibi yağdığını belirten bürokratlar, yasal çözüm önerdiler.

1'ER MİLYAR YTL'LİK FATURA
Danıştay, "SPK ve BDDK yüzde 50- 50 kusurlu" dediği için bono faturasının her iki kurum tarafından 1'er milyar YTL olarak karşılanması gerekiyor. SPK ve BDDK'nın gelirleri söz konusu yükümlülüğü karşılamaya yetmeyeceği içir mutlaka yasa çıkarılması gerekiyor. Yasal dayanakla ödemenin zorunlu olduğuna işaret eden Hazine kurmayları, "Ödeme ya bütçeye ödenek konularak ya da hazine imkânları ile karşılanır. Daha sonra sorumlu bürokratlara rücu edilir. Yargı kararının gereği yerine getirilir" dediler.