Ekonomiyi yakından izleyenler iki soruya yanıt arıyorlar:
1- Dış piyasalardaki hava değişiminden Türkiye nasıl etkilenir?
2-Ekonomi büyüyor ama işsizlik neden azalmıyor?
Merkez Bankası başkanlığı ile yaratılan belirsizlik, BDDK Başkanı'nın görev süresinin dolması, sektörel KDV indirimi, memurlara ek zam derken kafalar iyice karıştı. Merkez Bankası cephesinden ilk sinyali Başkanvekili Erdem Başçı'nın bu sabah düzenleyeceği toplantıda alabileceğiz. Ama yabancıların penceresinden görünen manzara şu:
"Hükümet, sürdürülebilir program ve öngörülebilir ortamdan sapma işaretleri veriyor."
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorkink, son haftalarda yabancı yatırımcılar cephesindeki kaygılı bekleyişi şöyle yansıttı: "Uluslararası piyasalar parçalı bulutlu. ABD, yüksek bütçe ve cari açığı nedeniyle daha fazla sermaye çekmeye çalışıyor. Faizler artıyor. Ayrıca hampetrol fiyatları yüksek seyrediyor. Bu süreç, Türkiye'yi de ilgilendiriyor. 'Petrol fiyatları ve uluslararası faiz oranlarındaki artış sürdükçe Türkiye, aynı istikrarı koruyabilecek mi, güçlü ekonomik politikalar kalıcı olacak mı?' sorusuna yanıt aranıyor. Mali disiplinin, Merkez Bankası para politikasının ve büyümenin devam edip etmeyeceği merak uyandırıyor."
Ayağa kurşun sıkmak
"Hükümet, ayağına kurşun mu sıkıyor?" sorumuza, "Vurmaması gerekiyor. İşin zor yanı, mevcut politikaları ve büyümeyi sürdürürken, istihdamı artırabilmek" yanıtını veren Vorkink, şu analizi yaptı: "20 uluslararası yatırımcıyı bir odaya toplasak ve onlara, 'Sizin için en önemli faktörler nedir?' diye sorsak. 1İstikrar, 2Öngörülebilirlik diyeceklerdir. Onlar için vergi indirimi birinci öncelik değil, öngörülebilir durumda vergi politikalarına uyum sağlayabilirler. Bu, sadece yabancı için değil yerli yatırımcı için de geçerli. Nitekim Koç Grubu, TÜPRAŞ'ı, Oyak Erdemir'i alarak Türkiye'de yatırımı tercih etti ." Vorkink, yatırımcıları karamsarlığa yönelten nedenleri de şöyle sıraladı:
1- Vergi politikasındaki kararlar: Değişiklik olumlu yönde olursa tamam. Ama mali disiplin bozulmamalı.
2- Merkez Bankası yönetimi: Sonuç veren uygulamaların devamından emin olmak istiyorlar. Güven ortamının pekişmesi için "Merkez Bankası başkanlığındaki belirsizliğin en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması iyi olacak."
Peki ya istihdam?
Vorkink, "Ekonomide sıkça sorulan bir soru da 'Büyüme oluyor ama işsizlik neden azalmıyor?' sorusu" dedikten sonra şu gözlemini paylaştı: "1- Türkiye, sıkı istihdam rejimine sahip. İstihdamın yüzde 53'ü kayıtdışı. İstihdam piyasasında esneklikle hem üretkenlik artacak hem de kayıtdışından kayıtlı sektöre geçiş hızlanacak. 2- Türkiye'de istihdam sonrası tazminatlar çok yüksek. 3- İşsizlik Sigortası'ndan yararlanmak neredeyse imkansız. 4- Ücretler üzerindeki vergi ve sigorta yükü çok fazla. 5- İş piyasasındaki şartlarla iş arayanların nitelikleri uyumsuz. Üniversite mezunlarının üçte biri mezun olduktan sonraki 5 yıl iş bulamıyorlar."
Hassas sorular
Bay Andy, piyasaların yakından ilgilendiği bazı sorulara da şu kısa yanıtları verdi: 1Programa ince ayar gerekli mi? " Günümüz dünyasında ekonomide ince ayar gerekli olabiliyor.
Örneğin iki yıl önce ithal otomobildeki artışa karşı hükümet bazı önlemler almıştı. Ancak ince ayar, dalgalı kur politikasında değişiklik gibi büyük ayarlamalar anlamına gelmiyor."
2- Cari açık risk mi?
"Bulgaristan ve Romanya'nın cari açığı Türkiye'den fazla. Türkiye'deki cari açık kontrol edilebilir durumda. 'Türk insanı, yatırım mallarına mı, lüks mallara mı yöneliyor?' Türkiye, daha çok sermaye malı ithal ediyor. Bu da üretimi tetikleyecek ve büyümeyi artıracak."
3- Erken seçim var mı?
"Hükümet çevrelerinden erken seçim olacağına dair bir sinyal almadım." 4Ya Güneydoğu'daki son olaylar? " Üzüntü verici. Olayın siyasi, kültürel, ekonomik boyutları var. Tek neden ekonomik değil ama o bölgedeki şartlar iyileştirilmeli."