Özgür Özel geçen gün Balıkesir Belediye Hizmet Binası'nın açılışında yaptığı konuşmada geleceğin Türkiye'sine dair bir hayalinden bahsetti.
Meğer söze "Bir hayalim var" (I have a dream) diyen Martin Luther King edasıyla giren Özel'in mütevazı hedefleri varmış; 1 litre rakıyı 140 TL yapacakmış.
10 yıl sonrası için bir hesap yaptığını anlatan Özel'in konuşmasının tamamı şöyle:
"Maaş bugünkü maaş gibi olsun, masraflardan bir sıfır atın. Yani ulaşım 500 lira değil 50 lira, dana kıyma 55, kuzu pirzola 70 lira, bir litre rakı 140 lira. Hesap böyle."
Ulaşım, kıyma ve pirzolaya indirim hayalini anlatırken seçmenden reaksiyon alamayan Özel "rakı" deyince patlayan alkışlar içinse şunları söylüyor:
"Cümlenin sonu diye alkış oldu değil mi, rakıyı duyunca olmadı yani? Demesinler 'Adalılar bir tek rakıyı alkışlıyor' diye."
Özel merak etmesin. Kimsenin rakı deyince heyecanlanan insanlara bir şey diyeceği yok.
İçki içmenin yasak olduğu 1940'lar Amerika'sında ya da 21 yaş altındakilere içki satmanın hapislik suç olduğu günümüz ABD'sinde yaşamıyoruz.
En fazla, içkiyi temel gıda maddeleri arasında saymayanlar güler geçer, o kadar.
Bence Özgür Bey'in asıl dert etmesi gereken, yerel seçimlerde bir başarı yakalayıp ilk seçimlerde ülkenin başına gelmeyi vaat eden ana muhalefetin lideri olarak ortaya koyduğu vizyonun sığlığı.
Yıl olmuş 2034, iktidarına talip olduğunuz ülkeye dair bu mudur hayallerinizin sınırı?
***
KEMAL BEY'E KARŞI HİSLERİM KARIŞIK
"CHP'yi rakı sofralarında kuranlardan temizleyeceğim" derken partiden tasfiye edilen Kemal Bey geçen gün bir TV programındaydı.
"Ümit Özdağ ile aranızda gizli bir protokol imzalandı mı? İçişleri Bakanlığı ve MİT, Zafer Partisi'ne verildi mi?" sorusuna kesin bir dille "hayır" dedi:
"Hayır, 2 tane protokol yapıldı. Birisi kamuoyuyla paylaşılandı, diğeri de daha sonra paylaşıldı. Yok böyle bir şey. İnternete girin, protokolü bulun, böyle bir ifade var mı, yok mu görürsünüz."
Hatta ısrarlarından ötürü gazetecileri de azarladı.
Ardından canlı yayın sırasında Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun "Yok öyle bir şey" dediği imzalı metni sosyal medyadan yayınlamasın mı?
Kemal Bey iki dakika önce canlı yayında, "Hayır, yok öyle bir şey" diyen kendisi değilmiş gibi bu kez de "İmzaladım ama bir sor niye" dercesine şunları söyledi:
"Dikkatinizi çekerim, 6'lı Masa adına imzalanmış bir metin değil. 6'lı Masa'da eğer kabul görürse bu metin, geçerliliği olacaktı."
"Ben değil Ümit Özdağ yalan söylüyor" demediği için Kemal Bey'i tebrik etmek mi lazım, bilemedim.
Zira diye de bilirdi.
***
YAKILAN AFGAN İŞÇİNİN MAHKEMESİNDEN NOTLAR
Zonguldak'ta, çalıştığı ruhsatsız maden ocağında fenalaşan ve daha sonra ormanda yakılmış hâlde cesedi bulunan Afganistan uyruklu Mohammad Nourtani'nin duruşması görüldü.
Sanıkların, "Hastaneye götürürsek başımız belaya girer. Bu adamın kimliği yok. Afgan zaten, yakalım" dedikleri kayda geçti.
Sanık avukatının, "Duygusal davranmayalım, birinin yakılması çirkin ama olmuş" sözleri ve mahkeme dışında atılan "Göçmenler dışarı" sloganları da...
***
BOŞ YAPMA NASRALLAH
Hizbullah Lideri Nasrallah dün yaptığı konuşmada militanlarına dağıttığı çağrı cihazlarını patlatan İsrail'e tehditler savuruyordu. Bütün kırmızı çizgiler aşılmış, bu saldırı bardağı taşırmış!
Boş laf.
Siz önce bir militanlarınıza haberleşsinler diye verdiğiniz iletişim araçlarını satın alacağınız şirketi araştırın.
Güvendiğiniz Macar firmasının internetteki fotoğrafı bile tek başına "Mossad'ın paravan şirketiyiz" diye bas bas bağırıyor.