Dilan ve Engin Polat davasında dün yeni tahliyeler vardı. 28 sanıklı davada ara kararını açıklayan mahkeme, Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu tüm tutuklu sanıkların tahliyesine hükmetti.
Ne var ki medyanın her ayrıntısının üzerinde durduğu, mahkeme üzerinde ağır baskı oluşturduğu bir ortamda kararın hukukiliğinden şüphe etmek zor. Kararın hemen ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 5 tutuklu sanığın tahliye edilmesine itirazını yaptı.
Karar reddedildi ama bu beraat anlamına gelmiyor. Yargılama sonucundan da ne çıkacağı belirsiz.
Ancak tepkilere bakılırsa kamuoyunda adaletin tesis edildiğine dair bir kanaat yok. Bu olaydan ders çıkaranı da ara ki bulasın.
Dilan ve Engin Polat çifti ise her ne yaptılarsa ortaya çıkmasına neden olan şeyin sosyal medyada antipatik olmak için harcadıkları yoğun çaba olduğunun farkında bile değiller. Tahliyelerin ardından yaptıkları paylaşımlarda "Bonnie ve Clyde" pozları verip "enercii" diye şımarıkça kulakları tırmalamakta, insanları sinir etmekte ısrarcı olmaları başlarının beladan kurtulmayacağının göstergesi.
Daha acı olanı ise yargıya ve Polatlara kızan koca koca adamların ve kadınların matah bir şey söylemiş gibi "Abi çalacaksan büyük çalacaksın" diye söylenmeleri.
***
HANİ ABD'NİN PASAPORTU BİLE DOKUNULMAZDI?
Dışişleri Bakanlığı 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi isimli ABD vatandaşı bir Türk'ün, Batı Şeria'da İsrail güçleri tarafından alnından vurularak öldürüldüğü açıkladı. "Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Vatandaşını cinayete kurban veren ABD'den ise şu an için bir açıklama gelmedi. Gelse de İzmir'de ABD askerlerini protesto eden gençlerin kimsenin burnunun kanamadığı çuval eylemine gösterdikleri kadar sert bir tepki vermeyeceklerini biliyoruz.
Yurt dışına kapağı atan yaşıtları daha fazla et yediklerini ballandıra ballandıra anlatan videolar çekmekle meşgulken, ruhunu soykırıma uğrayan mazlumun yanında doyurmak için Filistin'e giden Ayşenur'un anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
***
KÜRT BÖREĞİ Mİ KÜT BÖREĞİ Mİ
Pendik'te bir börekçi zincirinde çalışan paketçinin evine sipariş götürdüğü kadın müşterisine taciz mesajları atması üzerine başlayan olayları takip etmişsinizdir. Güvenlik kamerası görüntüleri her açıdan olan biteni anlatıyor.
Dükkana giderek haklı tepkilerini gösteren kadın ve kocasının börekçide çalışanlar tarafından feci şekilde dövülmeleri, hakarete uğramaları sinir bozucu.
Ancak zanlıların etnik kimlikleri üzerinden Kürt vatandaşların, "doğuluların" hedef tahtasına oturtulması düpedüz ırkçılık.
Bu kişilerin PKK'lı olduğunu ima edenlerin ortaya ciddi deliller koymaları gerekiyor.
***
PUTİN, HARRİS'İ DESTEKLEYEREK TRUMP'A İYİLİK Mİ YAPIYOR KÖTÜLÜK MÜ?
Kasım seçimleri öncesi ABD'de yükselen "Rusya seçimlere müdahale edecek"paranoyasının ayrıntılarını dün yazmıştım. Ülkede Rusya-Ukrayna savaşı gibi konularda Putin yanlısı haber yapan pek çok yayın organı kapatılıyor.
Bu cadı avının amacının Trump yanlısı muhalefeti kriminalize etmek olduğunu düşünüyorum. Zira yedi düvelle çarpışan Putin'in işi başından aşkın.
Ve anlaşılan o ki Putin de benim gibi Trump'ın iktidar olmak için müesses nizamla anlaşmaktan başka şansı olmadığını düşünenlerden. Bu yüzden de "Ha Trump ha demokrat bir başkan" deyip dalgasına bakıyor.
Putin'in 9. Doğu Ekonomik Forumu'nun panel oturumunda konuşması aynen şöyle: "Daha önce, eğer favori adayımızı belirleyebilirsek bunun Joe Biden olacağını söylemiştim. Ancak onu yarıştan çektiler ve o da tüm destekçilerine Sayın Harris'i desteklemelerini tavsiye etti. Biz de aynısını yapacağız, Harris'i destekleyeceğiz. Harris'in gülüşü çok etkileyici. Demek ki her şey yolunda."
Trump'ın tartışmayla ilgili dünkü samimi açıklaması ise her olasılığın mümkün olduğunu düşündürüyor:
"Putin bugün çıktı ve Kamala Harris'i destekleyeceğini söyledi, onu arayıp içtenlikle teşekkür etmeli miydim bilmiyorum, Kamala'ya desteğini açıkladı ve bunu nasıl değerlendireceğimi anlamadığımı hissediyorum, bununla bana hakaret mi etti yoksa iyilik mi yaptı bilmiyorum."