Nasıl gitsin?
30'u altın olmak üzere 100'den fazla madalya kazanan ABD birinci. Hemen arkasında 30 altın madalya alan Çin geliyor. Avustralya da 18 altın madalyayla üçüncü sırada.
İlk üçün ardından gelenler de hep Avrupa ülkeleri.
Bugüne kadarki olimpiyatlarda ne kadar altın varsa silip süpüren Rusya'yı fiilen men ettikleri için rahatlar tabii. Zira bildiğiniz üzere Ukrayna savaşını gerekçe göstererek birkaç Rus sporcunun müsabakalara bağımsız olarak katılmasına müsaade ettiler. Olimpiyat Komitesi'nin Rus ve Belaruslu sporculara getirdiği şartlar ise şunlar:
Daha önce sosyal medyada Ukrayna işgaline açık destek vermemek.
Orduyla bağlantısı bulunmamak.
Devletin askeri ve güvenlik güçleri arasında yer almamış olmak.
Yeşil-beyaz eşofmanlarıyla podyuma çıkan Rus sporcular madalya aldıklarında ülkelerinin ulusal marşı okunmuyor. Göndere de Rus bayrağı değil, üzerinde Fransızca "tarafsız sporcu" anlamına gelen AIN harflerinin bulunduğu yeşil bayrak çekiliyor.
Adamlar, etnik ayrımcılığı, hileyi, hurdayı bile ne kadar şık yapıyorlar değil mi? Her şeyi standarda bağlamışlar.
E bu işte uzmanlar. Ukrayna savaşının ardından Avrupa'daki Rus varlıklarına nasıl çöktülerse, şimdi de olimpiyatlardaki altın madalyaları kılıfına uydurup gasp ediyorlar.
Gelelim, Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarında çekemeyeceğiniz yukarıdaki soykırım fotoğrafının sorumlusu İsrail'in olimpiyat performansına...
1 altın, 4 bronz ve 1 gümüş madalyaları var. "İsrail'in ezeli rakibi" İran ise 2 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya kazanmış durumda.
İktidarıyla muhalefetiyle bu seneki olimpiyatlarda her zamankinden hevesli görünen Türkiye ise 2 bronz, 3 gümüş madalyayla 60. sırada.
***
X YİNE DE FENA DEĞİL
BTK'nın Instagram'a getirdiği kısıtlamanın ardından X revaçta. Instagram kullanıcıları X'e uyum sağlamaya çalışıyor.
Eski adı Twitter olan mecranın gediklilerinin böbürlenmeleriyse görülmeye değer. Beyoğlu nostaljileri bitmeyen tipler gibi, Instagramcılara "Eskiden Twitter'a kravat takılmadan girilmezdi" diye söyleniyorlar.
Ama bence, X'te selfie paylaşacak gündem bulamadıkları için bunalımda olan zavallılara biraz fazla yükleniyorlar. Neticede geçici sığınmacılar, birkaç güne Instagram açılınca evlerine dönecekler. Ayıp olmuyor mu?
Bu arada Sezar'ın hakkı Sezar'a. Her ne kadar son krizde İsrail'den yana tavır alsa da Elon Musk, en azından X'i olabildiğince ortada tutmayı başardı.
Jack'in yönetimindeki Twitter'ın pandemi döneminden kalma kısıtlamaları, fişlemeleri kısmen devam etse de X, diğer platformlara göre pek çok konuda hâlâ daha özgür.
"44 milyar dolar, Twitter'ın maliyeti değildi; 'özgür konuşma'yı geri getirmenin maliyetiydi" diyen Musk'ın önüne hesap edemediği başka maliyetlerin de konulduğuna eminim.
***
BEDEL ÖDEMEDEN DURMAYACAK
Karşı taraftan müzakerecileri öldürmeye devam eden İsrail'le bir müzakere bekleyenler Time dergisine baksınlar.
Netanyahu dergiye verdiği röportajda 7 Ekim için "üzgün" olduğunu, hesap verme sorumluluğunu üstlenmenin "zamanının" şimdi olmadığını söylüyor.
Adamın tek gündemi devam etmek.
Kendisinden sorulacak hesabın soykırımla değil 7 Ekim'deki güvenlik zafiyetiyle ilgili olacağına inanıyor.
***
BİDEN HİÇ OLMAZSA SEMPATİKTİ
Amerikan medyası ve kamuoyu, Kamala Harris'in garip videolarıyla meşgul. Normaldir, mitinglerde, TV röportajlarında attığı kahkahalar, abartılı jestler izleyenleri utandıracak kadar yapmacık.
Tamam Biden da normal değildi. Ancak adamın durumunun bir izahı vardı. Yaşı nedeniyle sağlık durumu bozulmuştu. Kamala'nın manik depresif iniş çıkışlarının yanında Biden'ın kırdığı potlar son derece sempatik geliyor insana.
Hep mi gelen gideni aratır?