Diyarbakır'da bir grup adam yabancı bir burger dükkanı basmış. Maksatlarının İsrail'i telin etmek, Filistin'e destek vermek olduğunu söylüyorlar.
Ancak medyaya düşen görüntülerde bağırarak kaçışan çocuklar, yüzleri korku dolu insanlar var.
Benzer görüntüler yaşanmadı ama dün İstanbul'daki kimi AVM'lerde ortalığı sloganlarla inletenler vardı.
İsrail, Filistin bu işin neresinde?
İsrail'le ortaklığı olduğu iddia edilen şirketleri insanları korkutarak mı batıracaksınız?
İsrail'in propagandasına hizmet eden bu eylemlerin Filistin halkına ne katkısı olabilir?
***
İÇİMİZ RAHATLADI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet şimşek geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından şöyle bir açıklama yaptı:
"Moto kuryenin gelirine, garsonların bahşişine yeni vergi yok, muafiyet getiriyoruz. Moto kurye faaliyetleriyle bahşiş gelirlerinin vergilendirilmesini kolaylaştırıyoruz. Düzenleme ile moto kurye faaliyetlerinden doğan ticari kazançlar basit usulde vergilendirilecek, bahşiş gelirleri normal ücret geliriyle ilişkilendirilmeyecek ve hizmet bedelinden ayrı gösterilerek KDV'ye tabi olmayacak."
İş buraya kadar geldiyse diğer meseleler halledilmiş demek ki.
***
LÜBNAN CEPHESİ AÇILIYOR
Netenyahu geçtiğimiz günlerde bir video çekerek ABD'yi silah sevkiyatını geciktirdiği için sert şekilde eleştirmişti.
ABD "silahlar yolda" diyerek ağırdan alıyor. Sebebi Gazze'de sürecin tıkanması, pozisyonların sabitlenmesi, sürecin uluslararası arenada meşruiyetini kaybetmesi ve nihayteinde yeni bir cepheye ihtiyaç duyulması.
Zira Sırbistan Devlet Başkanının, Macaristan Başbakanın ve de Putin'in dile getirdiği gibi, ABD'nin kasım seçimlerine savaş altında gitmesi ihtimali çok güçlü.
Gelişmeler de sıradaki ülkenin Lübnan olduğunu gösteriyor.
Günlerdir çatışmalar var.
Amerikan CNN'in, kimliğinin paylaşılmasını istemeyen üst düzey yetkililere dayandırdığı bir haberde de bu konudan bahsediliyor. Hizbullah'la topyekun savaş çıkması halinde Joe Biden yönetiminin Tel Aviv'e tam destek vereceğinin İsrail'e iletildiği anlatılıyor.
Aslında İsrail de istediği tam olarak bu. Hatta Lübnan'a el atmaya mecbur da. Zira İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) paylaştığı rakamlara göre 7 Ekim'den bu yana Hizbullah'la çatışmalar nedeniyle Lübnan sınırındaki en az 53 bin İsrailli evlerini terk etti. Hükümet otellerde ve geçici yerlerde ikamet eden İsrail meselesini bir an önce çözmek istiyor.
İsrail ordusu da Lübnan'da askeri harekat düzenlenmesine yönelik operasyonel planların onaylandığını açıklamıştı.
Vashington ve Tel Aviv arasındaki pazarlıkların uzamasının nedeni de postu fena deldireceğini anlayan Netanyahu ve Soykırım kabinesinin arınma kaygısı. Lübnan cephesinde ABD ile ortak sorumluluk alıp Gazze'de ellerine bulaşan kanı yıkamak istiyorlar. Bu yüzden de Lübnan cephesinde ABD'yi daha çok işin içine sokmak istiyorlar.
***
ŞEVVAL SAM TİPİ SOSYALİZM
Oyuncu Şevval Sam Shov TV'ye verdiği röportajda politik takılmış, solun amentüsü olan "sınıf çelişkisi" kavramına Marks'ı mezarında hoplatacak bambaşka bir boyut getirmiş. Şöyle söylüyor:
"Bodrum'un en sevdiğim tarafı sınıf farkı çok daha az. İster zengin ol ister orta halli ister fakir herkesin burada eğer başını soktuğu bir evi varsa mutlaka bahçesi var, iki katlı. Büyük apartmanlar, gökdelenler olmadığı için herkes eşit koşullarda, 3 aşağı 5 yukarı yakın koşullarda yaşıyor. Bunu çok seviyorum."
Evet, evet bildiğimiz Bodrum'dan bahsediyor.
Şevval Sam tipi sosyalizmin sol entelijansiyamızda yaygın olduğunu biliyoruz. Bir ülkede en zengin kesim "solcu" olunca ortaya böyle manzaralar çıkması normal.