31 Mart'ta Van seçimlerinde oyların yüzde 55'ini alan DEM Partili Abdullah Zeydan birinci, oyların yüzde 27'sini alan AK Partili Abdulahat Arvas ise ikinci oldu.
Ancak Arvas, rakibi Zeydan'ın daha önce PKK terör örgütüne yardım ve örgüt propagandası nedeniyle aldığı cezadan ötürü seçilme hakkından mahrum olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Yasalara göre Zeydan'ın haklarının iadesi için cezasının kesinleştiği tarihin üzerinden 3 yıl geçmesi gerektiğini, ancak bu sürenin dolmadığını öne sürdü. Mahkeme de Zeydan'ın seçilme hakkının geri alınmasına karar verdi. Gelişen bu durum üzerine Van İl Seçim Kurulu, mazbatanın seçimlerde en çok oy alan ikinci aday Arvas'a verileceğini açıkladı.
Çarşamba günü DEM Parti'nin itirazları üzerine Yüksek Seçim Kurulu toplandı. YSK, Zeydan'ın mahkeme kararına itiraz etme hakkını kullanacağını, yargı sürecinin devam edeceğini göz önünde bulundurarak süreci sanık lehine yorumladı.
Mazbatayı Arvas'a değil Zeydan'a geri verdi.
***
DÜĞÜM NOKTASI
Bu olayda işin düğüm olduğu nokta Zeydan'ın cezasının kesinleşme tarihi meselesi.
Zeydan'ın cezasının resmen kesinleştiği tarih ile infazını fiilen bitirdiği tarih arasındaki fark. Mahkeme kesinleşme kararını hükümlünün infazı bittikten çok sonra açıklamış. Yasalara göre de memnu haklarının iadesi için gereken 3 yıllık süre geç başlamış.
Zeydan ise siyasi haklarının iadesi için kesinleşme tarihinin lehine yorumlanmasını talep etmiş. Özetle, yargı süreci açısından ortada garip, anlaşılmayacak bir süreç yok.
***
PEKİ HEP BÖYLE Mİ OLACAK?
Peki demokrasilere ders olacak bir şekilde geçen 31 Mart seçimlerinin hemen ertesinde bu hukuki süreç bahane edilerek sokağın karıştırılmasını nasıl izah edeceğiz?
Hep birlikte izledik işte. Yalnızca Van'da değil pek çok ilde DEM'in çağrısıyla gece sokağa çıkan eli silahlı ve maskeli teröristler ortalığı yakıp yıktılar.
"Demokrasi ve hukuk ayaklar altına" alınıyor diyen DEM, halkı "PKK sizi tükürüğüyle boğar" diye tehdit eden adayının "hukuk mücadelesini" sokağa silahlı adamlarını salarak tehditle yürüttü.
Memleketi bırakın, dünyada hangi siyasi partinin böyle bir konforu var? Daha önce benzer hukuki gerekçelerle seçimlerin hemen ertesinde mazbatası elinden alınan farklı partilerden siyasetçiler oldu. Sokakları bu hâle getiren başka bir parti gördünüz ya da duydunuz mu?
İmamoğlu'nun İstanbul seçim zaferiyle hendek coşkusuna kapılanlar kendilerine gelmeli. Sandıkta temsil edemedikleri seçmeni sokakta gaza getirip eşkıyalıkla konsolide etme taktiği geçmişte nasıl başlarına geçtiyse bugün de aynısının yaşanacağından hiç şüpheleri olmasın.
***
CHP MİKSERLİĞE DEVAM EDİYOR
Yanlış hesap Bağdat'tan döner.
Van'da da öyle oldu. Neticede Yüksek Seçim Kurulu, düğümü hukuken olması gerektiği gibi işletti.
Merak ediyorum; hırslı bir taşra siyasetçisinin rakibini yenmek için seçime iki gün kala böyle ayak oyunlarına girmesini "Kürtlerin inkâr ve imha süreci" diye anlatan DEM aynı şeyi CHP yapınca neden suspus oluyor?
Zira Van'ın Saray ilçesinde, seçimi kazanan DEM Parti Saray Belediye Başkan adayı Davut Acar'a mazbata verilmemesi için CHP de ilçe seçim kuruluna başvuru yaptı. Dilekçelerinde aynen şöyle diyorlar:
"31.03.2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Van ili Saray ilçesi CUMHURİYET HALK PARTİSİ olarak Belediye Başkanlık seçimlerine katılmış bulunmaktayız. Söz konusu seçim sonuçlarında rakip parti (DEM Parti) adayı DAVUT ACAR'ın seçilmesinin önünde engel teşkil edebilecek terörle ilişkili davalarda yargılanıp yargılanmadığı; yargılanmış ise memnu haklarından mahrum bırakılıp bırakılmadığı, devlet memuru vasfını taşıyıp taşınmadığı hususlarında araştırmaların yapılarak bu durum söz konusuysa mazbatanın iptalini bilgilerinize arz ederim."
Van'daki yangına benzin dökmek üzere bölgeye heyetler gönderen Özgür Özel söylesin de arkadaşları Saray ilçe örgütlerine de bir uğrasın.