AK Parti'nin İstanbul Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmaları sırasında gerçekleşen silahlı saldırıda 17 el ateş açıldı, bir vatandaş ağır yaralandı.
Uzun namlulu silahların kullanıldığı saldırıya karşı siyaset cephesi topyekün bir tavır aldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmasında yaşanan saldırıyı lanetliyorum... Demokrasiye yönelen tüm tehditlerin, tüm saldırıların karşısında hep birlikte duracağız" açıklamasını yaptı.
Ancak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olaydan hemen sonra paylaştığı "Küçükçekmece'deki bugün yaşanan olayın AK Parti adayı ile ilgisi olmadığını ve yaşamını yitiren kimsenin olmadığını öğrenmek içimizi rahatlattı..." şeklindeki mesajı tartışma yarattı.
Pek çok kişi İmamoğlu'nun polisten bile önce olayın AK Parti adayıyla ilgili olmadığına dair net ifadelerinin dayanağını merak ettiğini ifade etti.
Dün bu soruyu İmamoğluna yakın kaynaklara sordum.
İmamoğlu'nun olayla ilgili kanaat belirten ifadelerinin kaynağını açıklamadılar. Şu ana kadar olayın siyasi olduğuyla ilgili ortada bir iddia göremediklerini söylemekle yetindiler.
Anladığım kadarıyla İmamoğlu'nun kaynağı Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi.
Emniyette 150 kişilik kamera ekibi MOBESE kayıtlarını titizlikle inceliyor. Saldırıya ilişkin şüphelilerden bazıları da yakalandı. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini söyledi.
Peki "Gerçekleşen olayın, siyasi bir boyutu olmadığını sizlerle paylaşmak isterim" diyen Küçükçekmece Belediye Başkanı Çebi nasıl bu kadar emin konuşuyor?
Çok zor bir soru sormuyoruz, isim istemiyoruz.
Açık olmadıkça kamuoyunda olayın üstünü örtmeye çalıştığınız, birilerini korumaya çalıştığınız algısı oluşuyor, farkında değil misiniz?
***
MUHALEFET SIKIŞTIĞI DELİKTEN NİYE ÇIKAMIYOR DİYE SORAN OLURSA...
Türkiye, Mursi'nin kanlı bir askeri darbeyle indirilmesinin ardından Sisi yönetimine karşı açık tavır almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta 12 yıl aradan sonra Mısır'a gidecek.
ABD ve İsrail başta olmak üzere Erdoğan'ın bu diplomatik hamlesinin yakından izlendiği malum.
Ziyaret elbette muhalefetimiz tarafından da yakından takip ediliyor.
Yine hepsi sıraya girip "Sisi'ye düne kadar neler söylüyordunuz" diye birer tur tekrar edecekler.
Yapabildikleri bu.
Bölgedeki otorite boşluğunun doğurduğu zorunluklar ve fırsatlar, konuları bile değil.
ABD bölgede hızla nüfuz alanını kaybederken, İsrail ramazan öncesi Mısır-Gazze sınırındaki Refah kapısına askeri operasyona hazırlanırken "Erdoğan'ın Sisi'yle görüşmesinin nesi garip" diye soran muhalif seçmen olabileceğini düşünmüyorlar.
X'deki trollerin ağız dalaşına argüman üretmekten başka bir işlev görmüyorlar.
Hangi seçmen bu vasatlığı ciddiye alıp ülke emanet eder ki?
***
İSRAİL'İN SOYKIRIMINDA İKİNCİ AŞAMA
İsrail'deki Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, Netanyahu savaş kabinesine Refah'a saldırının 11 Mart'tta başlayacak Ramazan ayı öncesi tamamlanması gerektiğini söyledi.
Evet, İsrail göstere göstere, sivil halkı "dokunmayacağız" diye sürdükleri bölgede, Mısır sınırında ölüm yağdırmaya hazırlanıyor.
Daha Lahey'de alınan tedbir kararının dumanı tüterken İsrail'in soykırımın ikinci aşamasına geçmesini dünya yine sadece seyredecek mi?
***
BÜYÜKBAŞ NÜFUSUMUZ DA AZALIYOR
Birkaç gündür eksiye doğru ilerleyen nüfus artış oranımız ve doğurganlık hızımız üzerine yazıyorum.
Yalnızca türümüz olsa iyi, yaşam kaynağımız olan hayvanlarımız da azalıyor.
Büyükbaş hayvan sayısı yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 500 bine gerilemiş.
Küçükbaş hayvan sayısı da yüzde 6.9 azalarak 52 milyona inmiş.