Kim ne derse desin Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin son Kurultay'ı kaybetmesi herkes için sürpriz oldu.
Anlıyoruz ki, delegeler üzerindeki ikna faaliyeti kulislerde anlatıldığı kadar yoğunmuş. Kulağımıza gelen "tamamen duygusal" süreçler hiç de abartılı değilmiş. Zira Kurultay başlarken Kılıçdaroğlu için imza veren delegeler bile Özgür Özel için oy attı.
Özel'in kazandığının ilan edilmesinin ardından Kılıçdaroğlu'nun ve eşinin salonu terk etmesi sonucun kendileri için de sürpriz olduğunun göstergesi. Kemal Bey'in konuşmasında bahsettiği "sırtındaki hançerlerden" de salonda epeyce varmış doğrusu.
Peki, bundan sonra ne olacak?



Beraber hareket ettiklerini gizlemeyen İmamoğlu ve Özel ikilisi zor olanı başardılar. Bundan sonra mücadeleleri aralarındaki ilişkinin düzeyi üzerine şekillenecek. Çünkü her ikisinin de baskın karakterler olduğunu biliyoruz. 2028'de İmamoğlu'nun CHP'nin adayı olacağına dair öngörüler şimdilik sadece spekülasyon.
Zira Kılıçdaroğlu'nun benzer ayak oyunlarıyla CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturduğu 2010 Kurultay'ını, salondaki havayı, ön seçim ve parti tüzüğü değişimi gibi vaatleri dün gibi aklımda... Sonrası da hepimizin malumu.
Ne olursa sonuçta değişim iyidir. Ana muhalefetin sıkıştığı cendereden çıkması Türkiye'nin çıkarınadır. Geçmişe dair rezervlere rağmen izleyip göreceğiz.
Bu arada Kılıçdaroğlu'na "Bay Kemal" adını takan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bay bay Kemal" diyerek "seçimden sonra yoksun" demişti. Bu dediğini de yaptı. Özgür Özel'in karşısına bir rakip olarak konumlanması için de epeyce süre geçmesi gerekecek.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz