ABD'nin eski Başkanı Trump, dün Atalanta'daki Fulton ilçe hapishanesine teslim oldu.
P01135809 numarayla hapishaneye kaydı yapılan Trump'ın tıbbi taramasının ardından parmak izi alındı.
200 bin dolarlık kefalet ücretini de ödeyen ABD'nin 45. başkanı, girdisi çıktısı derken sadece 20 dakika hapishanede kalsa da amaç hasıl olmuştu. İlk kez bir ABD başkanının polis dosyası için sabıka fotoğrafı çekildi.
Daha önce de Trump, sanki fırsatını bulsa Panama'ya kaçacakmış gibi polislerin arasındayken fotoğraflanmıştı. Şimdi de seçimler yaklaşırken dozu artırıp ülkenin favori başkan adayını seçmenin gözünde iyice kriminalize etmek istiyorlar.
Küresel medyanın da ortak olduğu bu kampanya öylesine yaygın ki, ta İngiltere'nin solcu Guardian'ındaki steril analistleri bile ağızlarını bozuyorlar. Gazetenin köşe yazarı Richard Wolffe, Trump'tan "Yarı bilinçli Sibirya solucanı" diye bahsediyor mesela...
Peki, dünyaya yayılmış ABD askerlerini ülkeye geri döndüreceğini söyledikten sonra başına gelmedik şey kalmayan Trump, İngiliz solcuları neden bu kadar çileden çıkartır?
Savaş emri vermeyen tek ABD başkanı olmakla övünen bir siyasetçidense oğlunun ilişkileri nedeniyle Ukrayna'daki savaşı körüklediği iddia edilen Biden'a sinirlenmeleri gerekmez mi? En azından teorik olarak...
Bizim burada da durum pek farklı değil... Sağcısı solcusu aynı modanın esiri.
Neyse ki X var diyeceğimiz günler de gelecekmiş demek...
Trump dün sabıkalı fotoğrafını paylaşarak, Twitter'ken kovulduğu yeşil sahalara döndü.
Bir gün önce de X'te Tucker Carlson'a çıktı. İzlenme rekoru kırdı.
Trump engelleri aşıp yeniden seçilirse bu başarıda Musk'ın rolü büyük olacak.
***
ABD'DE YARGI SİYASET ÜSTÜ MÜ?
Tek kelimeyle hayır.
Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin ömür boyu görev yapacak 9 üyesi ve tüm federal savcılar, seçilmiş başkan tarafından atanıyorlar. Senato tarafından onaylanıyorlar.
Yüksek yargı üyeleri, kendilerini atayanların düdüğünü çalıyor. Kürtaj, eşcinsel hakları, pozitif ayrımcılık, idam gibi temel konulardaki tavırları, kendilerini atayanlarla aynı. Federal savcıların bakış açısı da farksız.
Trump'ın, pestilini çıkarmaya çalışan savcıyla ilgili "Perşembe günü Georgia'nın Atlanta kentine gideceğim ve Radikal Solcu Bölge Başsavcısı Fani Willis tarafından TUTUKLANACAĞIM. Buna inanabiliyor musunuz?" demesi falan çok uçuk iddialar değil.
***
TURİST KADAR FAYDALARI YOK, ZARARLARI DA CABASI
Faslı bir turistin ağlayarak çektiği video sosyal medyada elden ele yayılıyor.
Kadın artık ne yaşadıysa, "Ben buraya gelirken yalnızca sizin havayollarınıza 2 bin euro verdim. Otel vs. hariç. Siz ise bize bu muameleyi layık görüyorsunuz. Herkese söylüyorum, bunların ülkesine gelmeyin. Türkler dünyanın en ırkçı insanları" diye hıçkırarak anlatıyor.
Türkiye, dünyanın en misafirperver ülkelerinden biridir. Güvenlidir de. Elbette bizde de yabancı düşmanları, ırkçılar var. Ama Fas'ta ya da dünyanın başka bir ülkesindekinden fazla değiller.
Bu ülkenin sağduyulu çoğunluğuna düşen, organize ve sistematik bir şekilde lümpenlerin zaaflarını kışkırtıp milyonların istihdam edildiği turizm sektörüne zarar verenlerin bet sesini bastırmaktır.
Önümüz kış. Yazın yabancı turistten kazandığımız milli servete çok ihtiyacımız olacak.
***
PRİGOJİN OLAYI BU KADAR BASİT OLAMAZ
Prigojin'in öldüğü söylenen uçak kazası sonrası açıklamalar yapan Kremlin Sözcüsü Peskov, "Doğal olarak bu uçak kazası ve aralarında Prigojin'in de bulunduğu yolcuların trajik ölümüyle ilgili çok sayıda spekülasyon var. Bunların hepsi yalan" dedi.
ABD istihbaratı ise uçağın yerden havaya füzeyle değil, bomba patlatılarak düşürüldüğü iddiasını yayıyor. Basına göre de Prigojin'in cesedi kesik parmağından teşhis edilmiş.
Ben hâlâ Prigojin olayıyla ilgili ilk akla gelen ve şüphesiz kabul gören hikâyeyi çok basit buluyorum.